Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ağustos, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Olympia Zeus Heykeli

Olympia’daki Zeus Heykeli , Antoine-Chrysostome Quatremère de Quincy, 1815. Kamu malı (Public Domain). Kaynak: Wikimedia Commons. Olympia’daki Zeus heykeli, MÖ 5. yüzyılda ünlü heykeltıraş Phidias tarafından yapılmış olup Antik Dünyanın Yedi Harikası arasında sayılan görkemli bir başyapıttır. Yaklaşık 12–13 metre yüksekliğe ulaşan bu altın-fildişi (krizelafantin) heykel, oturur pozisyondaki Zeus’u tasvir eder ve görkemiyle antik dönemde birçok yazarın dikkatini çekmiştir. Antik yazarlar arasında Strabon, heykelin olağanüstü boyutlarını özellikle vurgulayarak, tanrının ayağa kalkması halinde tapınağın çatısını yıkacağını aktarır (Strabon, Geographica , 8.3.30). Pausanias ise tapınağı gezdiğinde heykelin elinde Zafer tanrıçası Nike’yi, diğer elinde ise kartal figürlü bir asayı tuttuğunu ve tahtının mitolojik kabartmalarla süslendiğini ayrıntılı biçimde betimler (Pausanias, Description of Greece , 5.11.1). Heykel, Olympia’daki Zeus Tapınağı’nın merkezinde yer alıyordu; hem tanrıya duyula...

Delphi Arabacısı

  Delphi Arabacısı, Delphi Arkeoloji Müzesi. Fotoğraf: Adam Carr, Wikimedia Commons, Public domain. Delphi Arabacısı, antik Yunan bronz heykel sanatının en önemli ve nadir örneklerinden biridir. MÖ 478–474 yılları arasına tarihlenen eser, Pythia Oyunları’nda kazanılan bir zaferin ardından Sicilya’daki Gela tiranı Polyzalos tarafından Apollon Tapınağı’na sunulan adak olarak yapılmıştır. 1896 yılında Delphi’deki kutsal alanda yapılan kazılar sırasında ortaya çıkarılan heykel, aslında bir araba ve dört atla birlikte daha büyük bir kompozisyonun parçasıydı; günümüze yalnızca sürücü figürü ulaşmıştır. Yaklaşık 1,80 metre boyundaki heykel, bronz dökümünde kayıp mum tekniğinin başarılı bir uygulamasını gösterir. Baş, gövde, kollar ve ayaklar ayrı ayrı dökülmüş ve özenle birleştirilmiştir. Oniks taşından kakmalı gözler, bakırdan işlenmiş dudaklar ve gümüş detaylı saç bandı, esere olağanüstü bir gerçeklik kazandırır. Figürün giydiği uzun tunik (xystis), alt kısımlarda düz ve ağır kıvrımlarl...

Herodotos

Herodotos’un mermer büstü, Roma kopyası. Fotoğraf: Marie-Lan Nguyen, 2009. Public Domain. Kaynak:  Wikimedia Commons Herodotos, M.Ö. 484 civarında  Halikarnassos şehrinde (günümüz Bodrum)  doğmuş ve M.Ö. 425 yılları civarında ölmüştür. Romalı hatip Cicero tarafından “Tarihin Babası” (pater historiae) olarak anılan Herodotos, tarihe dair ilk kapsamlı yazılı eserlerden birini kaleme almıştır. Onun tarih anlayışı, yalnızca olayların kronolojik sıralamasını vermekle kalmaz; bu olayların meydana geldiği coğrafya, kültür ve toplumsal yapıyı da detaylı bir şekilde aktarır. Böylece, tarih yazımında insanı merkeze alan ve anlatısal bir yaklaşımı benimseyen ilk isimlerden biri olmuştur. Herodotos hayatı boyunca merak ve araştırma isteğiyle birçok yolculuk yapmış, Mısır'dan Mezopotamya'ya, Anadolu'dan Karadeniz kıyılarına kadar pek çok bölgeyi gezmiştir. Gezip gözlemledikleri ve topladığı bilgiler, onun eserinin içeriğinin şekillenmesinde önemli bir rol oynamıştır. Dokuz kitaptan ...

Atina Okulu

Atina Okulu, ressam Rafaello Sanzio, 1511. Raffaello Sanzio tarafından 1509 ile 1511 yılları arasında yapılan "Atina Okulu" freski, Vatikan’daki Apostolik Sarayı'nda bulunan Stanza della Segnatura odasının bir duvarını kaplamaktadır. Ölçüleri yaklaşık 500 cm × 770 cm olan eser, Rönesans sanatının hem teknik hem de kavramsal açıdan en önemli örneklerinden biri kabul edilmektedir. Büyük boyutları ve detaylı kompozisyonu, freski yalnızca bir duvar resmi olmaktan çıkararak, dönemin entelektüel atmosferini yansıtan kapsamlı bir görsel manifesto haline getirmiştir. Freskte merkezi figürleri Platon ve Aristoteles oluşturur. Platon bir eliyle göğe işaret ederken, Aristoteles elini yere yönlendirmektedir. Bu jestler, idealizm ile gerçekçilik arasındaki felsefi ayrımı simgeler. Mekân, güçlü bir merkezi perspektif ile kurgulanmıştır; figürler simetrik bir düzen içinde yerleştirilmiştir. Mimari arka plan, dönemin ünlü mimarı Bramante’nin tasarımlarına göndermeler taşır ve Rönesans’ı...

Celsus Kütüphanesi

Celsus Kütüphanesi, Foto : M. Özveren. Celsus Kütüphanesi, Efes Antik Kenti'nin en önemli yapılarından biri olup, Roma dönemi mimarisinin zarif örneklerinden biridir. M.S. 110–135 yılları arasında, Roma konsülü Tiberius Iulius Celsus Polemaeanus'un anısına oğlu Gaius Iulius Aquila tarafından inşa ettirilmiştir. Yapı hem kütüphane olarak hem de Celsus’un mezarı olarak kullanılmıştır. Kütüphane, yaklaşık 12.000 parşömen rulo kapasitesine sahipti ve dönemin en büyük kütüphanelerinden biri olarak kabul edilirdi. Yapının cephesinde, Roma mimarisinin simetrik ve estetik anlayışını yansıtan sütunlar ve nişler bulunur. Bu nişlerdeki dört kadın heykeli, sırasıyla bilgeliği (Sophia), bilgiyi (Episteme), zekayı (Ennoia) ve erdemi (Arete) simgeler. Bu figürler, hem Celsus'un erdemlerini yücelten hem de ziyaretçilere bu erdemleri kazandırmayı amaçlayan bir sembolizm taşır. Celsus Kütüphanesi, tarihsel süreçte çeşitli afetlere maruz kalmıştır. M.S. 262'deki bir yangın, yapının iç kıs...

İskender Mozaiği

İskender Mozaiği, Napoli Ulusal Arkeoloji Müzesi. İskender Mozaiği, MÖ 2. yüzyıla tarihlenen bir Roma yer mozaiğidir. 1831 yılında, Pompeii’deki Faun Evi’nin zemininde bulunmuştur. Günümüzde Napoli Ulusal Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir. Mozaik yaklaşık 2,72 metreye 5,13 metre boyutlarındadır. Opus vermiculatum adı verilen, çok küçük taş parçalarının kullanıldığı detaylı bir teknikle yapılmıştır. Bu yöntem, gölge ve derinlik etkileri yaratmayı mümkün kılar. Eserde, MÖ 333 yılında gerçekleşen Issos Savaşı betimlenir. Sol tarafta, miğfersiz ve atının üzerinde Büyük İskender; sağ tarafta, savaş arabasında geri çekilen Pers Kralı III. Darius yer alır. İskender, kararlı bir şekilde ilerlerken; Darius geri çekilirken geriye bakmaktadır. Güç ile yenilginin sembolik karşılaşması bu sahnede tasvir edilir. Kompozisyon, perspektif ve anatomi açısından Roma mozaik sanatının en gelişmiş örneklerinden biridir. Çoğu araştırmacı, mozaiğin aslında Helenistik döneme ait bir Yunan tablosunun k...

Pyramus ve Thisbe

Pyramus ve Thisbe, ressam Abraham Hondius, 17. yüzyıl. Pyramus ve Thisbe, Babil’in iki genç aşığıdır; hikâyeleri, yasaklanmış aşkın ve trajedinin en dokunaklı örneklerinden biri olarak anlatılır. Yan yana evlerde büyüyen bu iki genç, ailelerinin birbirlerine olan düşmanlığı yüzünden bir araya gelemez. Ancak aralarındaki ince bir duvarın çatlağından fısıldaşarak sevgilerini paylaşırlar. Bu gizli iletişim, onların tutkularını daha da güçlendirir; her kelime, kavuşma arzularının ateşini körükler. Bir gün, artık gizlenmekten yorulan kalpleri, dışarıda buluşma kararı alır. Buluşma yeri olarak, şehrin dışındaki dut ağacının altını seçerler. Thisbe erkenden gelir fakat bir aslanın kanlı ağzıyla yaklaşmakta olduğunu görür. Korku içinde kaçar, bu sırada omzundaki peçesi yere düşer. Aslan peçeyi parçalayıp kana buladıktan sonra uzaklaşır. Az sonra gelen Pyramus, yerde sevgilisinin kana bulanmış peçesini bulur. Onun aslan tarafından öldürüldüğüne inanır ve büyük bir kederle kendi canına kıyar. ...