Ana içeriğe atla

Atina Okulu


Atina Okulu, ressam Rafaello Sanzio, 1511.


Raffaello Sanzio tarafından 1509 ile 1511 yılları arasında yapılan "Atina Okulu" freski, Vatikan’daki Apostolik Sarayı'nda bulunan Stanza della Segnatura odasının bir duvarını kaplamaktadır. Ölçüleri yaklaşık 500 cm × 770 cm olan eser, Rönesans sanatının hem teknik hem de kavramsal açıdan en önemli örneklerinden biri kabul edilmektedir. Büyük boyutları ve detaylı kompozisyonu, freski yalnızca bir duvar resmi olmaktan çıkararak, dönemin entelektüel atmosferini yansıtan kapsamlı bir görsel manifesto haline getirmiştir.

Freskte merkezi figürleri Platon ve Aristoteles oluşturur. Platon bir eliyle göğe işaret ederken, Aristoteles elini yere yönlendirmektedir. Bu jestler, idealizm ile gerçekçilik arasındaki felsefi ayrımı simgeler. Mekân, güçlü bir merkezi perspektif ile kurgulanmıştır; figürler simetrik bir düzen içinde yerleştirilmiştir. Mimari arka plan, dönemin ünlü mimarı Bramante’nin tasarımlarına göndermeler taşır ve Rönesans’ın klasik antikiteye duyduğu saygıyı açıkça gösterir.

Eserde Sokrates, Pisagor, Öklid, Herakleitos, Diyojen ve İbn Rüşd gibi antik filozof ve bilim insanlarının temsilleri yer alır. Bazı figürlerin yüzleri dönemin önemli kişilerine benzetilmiştir; örneğin Platon’un yüz hatları Leonardo da Vinci’yi, Herakleitos’un betimi ise Michelangelo’yu andırır. Bu yaklaşım, Raffaello’nun antik dünyanın düşünce mirası ile kendi çağının entelektüel figürlerini bilinçli şekilde bir araya getirme çabasını yansıtır.

Teknik olarak fresk, kusursuz perspektif kurgusu, derinlik hissi, dengeli ışık-gölge kullanımı ve figürlerin doğal oranlarıyla dikkat çeker. Papa II. Iulius’un siparişi üzerine genç yaşta tamamlanan bu eser, Raffaello’nun ustalık düzeyini kanıtlamasının yanı sıra Rönesans sanatının insan merkezli, bilim ve felsefe odaklı anlayışını somutlaştırmıştır.


KAYNAKLAR


gezire.com – “Raffaello ve Atina Okulu”

sanatabasla.com – “Atina Okulu”

tablohane.com – “Raphael’in Atina Okulu Tablosu”


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Eski Yunan'da Kent Devleti (Polis) ve Özellikleri

Atina akropolisi, A.Savin (Public Domain) Polis (çoğul poleis) eski Yunan siyasal ve sosyal yaşamının en karakteristik örgütleniş biçimidir ve esasen eski Yunan'a özgü bir kavramdır. Kent devleti ise modern bir yakıştırmadır. Kent devleti Mezopotamya'da Erken Tunç Çağı'ndan bu yana örneklerini gördüğümüz eski bir siyasi oluşumdur. Kısacası kent devleti bir kent ve onun etrafındaki toprakları kapsayan belirli bir alandır ve bu alan bir bütün halinde bir siyasi birimdir. Yunanlar bu düzene "polis" adını vermişlerdir. Politika kelimesi de buradan gelmektedir. Polisin siyasi ve toplumsal yapısı doğu krallıklarındaki kentlerden farklıydı. Doğu kentlerinde iktidar gücünü tanrıdan aldığını iddia eden veya buna inanan ve doğrudan tanrı sayılan krallara aitti. Kral veya Firavun denilen bu yöneticilerin yetkileri sınırsızdı ve hakimiyetleri içerisinde yer alan bütün kentler onların mutlak otoritesine tabiydiler. Yunan polislerindeki yurttaşlık (politai) kavramı ve yeri geld...

Alman Çeşmesi

Alman Çeşmesi, Sultanahmet Meydanı, Foto : M. Özveren. Alman Çeşmesi, Alman İmparatorluğu Kaiseri II. Wilhelm tarafından 1898 yılında Osmanlı topraklarına yaptığı ikinci ziyaretinde gördüğü ilgi ve sevginin de etkisiyle Sultan II. Abdülhamid ve İstanbul halkına hediye edilmiştir. Almanya'da yapılıp İstanbul'a getirilen çeşme, tarihi bakımdan büyük öneme sahip olan Sultanahmet Meydanı üzerine dikilmiştir. I. Ahmed Türbesi'nin karşısında yer alan çeşmenin mimarı Max Spitta'dır. Neo-Bizans üslubunda yapılan çeşmenin açılış tarihi 27 Ocak 1901'dir. Çeşme yaklaşan dünya savaşı öncesinde Türk-Alman siyasi yakınlaşmasının da bir göstergesidir.

Laokoon ve Oğulları Heykeli

Laokoon ve Oğulları Heykeli, Vatikan Müzeleri, Foto : M. Özveren. Laokoon heykel grubu, tanrı Apollon tarafından gönderilen yılanların Troialı rahip Laokoon ve iki oğluna bir sunakta saldırmasını konu edinmektedir. Troia Savaşı sırasında içi savaşçı dolu tahta atın şehre alınmamasını öğütleyen Laokoon ve oğulları, Troia'nın yok edilmesine karar veren tanrıların isteğine karşı geldikleri için Apollon'un gönderdiği yılanlar tarafından öldürülürler. Heykel bu mitolojik hadiseyi tasvir etmektedir. Eserde baba ve iki oğlunun dramatik hayatta kalma mücadelesi canlandırılmaktadır. Yılanların Laokoon ve oğullarının bedenlerine dolanması, karakterlerin vücutlarındaki kasılmalar ile yüzlerindeki derin acı ve korku dikkat çekmektedir. Merkezde yer alan Laokoon ve solunda acıdan bayılmak üzere olan oğlu, en sağdaki diğer oğlu tarafından çaresizce izlenmektedir. Figürlerin acı içindeki vücutları ve çaresizce kurtulma çabaları etkileyici bir biçimde yansıtılmıştır.  Romalı Gaius Secundus Pli...