Ana içeriğe atla

I. Dareios'un İskit Seferi

 

I. Dareios’un İskitlere karşı Pers ordusunu komuta ederken gösterildiği, temsilen hazırlanmış bir görsel. 

I. Dareios’un MÖ 513 civarında gerçekleştirdiği İskit seferi, Pers İmparatorluğu’nun hem kuzeydeki güvenlik sorunlarını çözme hem de Karadeniz ticaret yolları üzerinde kontrol sağlama hedefini taşıyordu. Göçebe İskit topluluklarının önceki yüzyıllarda Med topraklarına ve Batı Anadolu’ya yönelik akınları, Dareios’u bu tehdidi kaynağında yok etmeye yöneltti. Karadeniz’in kuzeyinden geçen tahıl ve köle ticareti hattı da Persler için stratejik öneme sahipti. Sefer aynı zamanda, yeni fetihlerle Pers soylularına ve bağlı halklara kraliyet gücünü hatırlatma girişimiydi.

Antik tarihçi Herodotos, bu sefere katılan Pers ordusunun sayısını yüz binlerle ifade etse de, modern araştırmacılar bu rakamları abartılı bulur. Dönemin lojistik imkânları, ikmal hatlarının uzunluğu ve iklim koşulları dikkate alındığında, kuvvetin 70.000–120.000 asker arasında olduğu tahmin edilir. Ordu yalnızca Perslerden değil; Med, Lidya, İyon ve diğer bağlı topluluklardan gelen birliklerden oluşuyordu. Bu çok uluslu yapı, imparatorluğun kapsayıcılığını yansıtsa da uzun seferlerde ikmal ve koordinasyon açısından zorluklar doğuruyordu.

Seferin güzergâhı Anadolu’dan başlayarak Trakya ve Makedonya üzerinden Tuna Nehri’ne ulaştı. Tuna üzerinde Miletoslu ve diğer İyon şehirlerinden sağlanan donanma desteğiyle köprüler kuruldu. Ardından ordu Karadeniz’in kuzey düzlüklerine ilerledi. Fakat İskitler, doğrudan çarpışmaktan kaçınarak geri çekildiler ve Pers ordusunu erzak kıtlığı, yorgunluk ve moral bozukluğu ile yıpratan “tüketme taktiğini” uyguladılar.

Aylar süren takip ve karşılaşamama hâli sonunda Dareios, ordusunu Tuna’ya geri çekti. Kalıcı bir Pers hâkimiyeti sağlanmasa da Trakya ve Makedonya Pers etkisi altına girdi. Sefer, ordunun uzun mesafe harekât deneyimini artırdı ve bunun ilerleyen yıllardaki seferlerde lojistik ve stratejik açıdan faydalı olduğunu gösterdi. Dareios’un propagandası, bu kazanımları öne çıkararak seferin olumsuz yönlerini gölgede bıraktı.

NOT : Görsel, OpenAI'nin DALL·E modeli ile oluşturulmuştur.


Okuma Önerileri


Herodotos, (2016). Tarih, (çev. Müntekim Ökmen), İstanbul: Türkiye İş Bankası Yayınları.

Briant, P., (2002). From Cyrus to Alexander: A History of the Persian Empire. Winona Lake: Eisenbrauns.

Kuhrt, A., (2007). The Persian Empire: A Corpus of Sources from the Achaemenid Period. London: Routledge.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Eski Yunan'da Kent Devleti (Polis) ve Özellikleri

Atina akropolisi, A.Savin (Public Domain) Polis (çoğul poleis) eski Yunan siyasal ve sosyal yaşamının en karakteristik örgütleniş biçimidir ve esasen eski Yunan'a özgü bir kavramdır. Kent devleti ise modern bir yakıştırmadır. Kent devleti Mezopotamya'da Erken Tunç Çağı'ndan bu yana örneklerini gördüğümüz eski bir siyasi oluşumdur. Kısacası kent devleti bir kent ve onun etrafındaki toprakları kapsayan belirli bir alandır ve bu alan bir bütün halinde bir siyasi birimdir. Yunanlar bu düzene "polis" adını vermişlerdir. Politika kelimesi de buradan gelmektedir. Polisin siyasi ve toplumsal yapısı doğu krallıklarındaki kentlerden farklıydı. Doğu kentlerinde iktidar gücünü tanrıdan aldığını iddia eden veya buna inanan ve doğrudan tanrı sayılan krallara aitti. Kral veya Firavun denilen bu yöneticilerin yetkileri sınırsızdı ve hakimiyetleri içerisinde yer alan bütün kentler onların mutlak otoritesine tabiydiler. Yunan polislerindeki yurttaşlık (politai) kavramı ve yeri geld...

Alman Çeşmesi

Alman Çeşmesi, Sultanahmet Meydanı, Foto : M. Özveren. Alman Çeşmesi, Alman İmparatorluğu Kaiseri II. Wilhelm tarafından 1898 yılında Osmanlı topraklarına yaptığı ikinci ziyaretinde gördüğü ilgi ve sevginin de etkisiyle Sultan II. Abdülhamid ve İstanbul halkına hediye edilmiştir. Almanya'da yapılıp İstanbul'a getirilen çeşme, tarihi bakımdan büyük öneme sahip olan Sultanahmet Meydanı üzerine dikilmiştir. I. Ahmed Türbesi'nin karşısında yer alan çeşmenin mimarı Max Spitta'dır. Neo-Bizans üslubunda yapılan çeşmenin açılış tarihi 27 Ocak 1901'dir. Çeşme yaklaşan dünya savaşı öncesinde Türk-Alman siyasi yakınlaşmasının da bir göstergesidir.

Laokoon ve Oğulları Heykeli

Laokoon ve Oğulları Heykeli, Vatikan Müzeleri, Foto : M. Özveren. Laokoon heykel grubu, tanrı Apollon tarafından gönderilen yılanların Troialı rahip Laokoon ve iki oğluna bir sunakta saldırmasını konu edinmektedir. Troia Savaşı sırasında içi savaşçı dolu tahta atın şehre alınmamasını öğütleyen Laokoon ve oğulları, Troia'nın yok edilmesine karar veren tanrıların isteğine karşı geldikleri için Apollon'un gönderdiği yılanlar tarafından öldürülürler. Heykel bu mitolojik hadiseyi tasvir etmektedir. Eserde baba ve iki oğlunun dramatik hayatta kalma mücadelesi canlandırılmaktadır. Yılanların Laokoon ve oğullarının bedenlerine dolanması, karakterlerin vücutlarındaki kasılmalar ile yüzlerindeki derin acı ve korku dikkat çekmektedir. Merkezde yer alan Laokoon ve solunda acıdan bayılmak üzere olan oğlu, en sağdaki diğer oğlu tarafından çaresizce izlenmektedir. Figürlerin acı içindeki vücutları ve çaresizce kurtulma çabaları etkileyici bir biçimde yansıtılmıştır.  Romalı Gaius Secundus Pli...