Ana içeriğe atla

Delphi Arabacısı

 

Delphi Arabacısı, Delphi Arkeoloji Müzesi. Fotoğraf: Adam Carr, Wikimedia Commons, Public domain.


Delphi Arabacısı, antik Yunan bronz heykel sanatının en önemli ve nadir örneklerinden biridir. MÖ 478–474 yılları arasına tarihlenen eser, Pythia Oyunları’nda kazanılan bir zaferin ardından Sicilya’daki Gela tiranı Polyzalos tarafından Apollon Tapınağı’na sunulan adak olarak yapılmıştır. 1896 yılında Delphi’deki kutsal alanda yapılan kazılar sırasında ortaya çıkarılan heykel, aslında bir araba ve dört atla birlikte daha büyük bir kompozisyonun parçasıydı; günümüze yalnızca sürücü figürü ulaşmıştır.

Yaklaşık 1,80 metre boyundaki heykel, bronz dökümünde kayıp mum tekniğinin başarılı bir uygulamasını gösterir. Baş, gövde, kollar ve ayaklar ayrı ayrı dökülmüş ve özenle birleştirilmiştir. Oniks taşından kakmalı gözler, bakırdan işlenmiş dudaklar ve gümüş detaylı saç bandı, esere olağanüstü bir gerçeklik kazandırır. Figürün giydiği uzun tunik (xystis), alt kısımlarda düz ve ağır kıvrımlarla, üst kısımlarda ise daha hareketli çizgilerle işlenerek durağan duruşa dinamizm katılmıştır. Sağ elde kaybolmuş bir kırbaç, sol elde ise dizginleri tutuşu, heykelin yarış arabasını yöneten bir bütünün parçası olduğuna işaret eder.

Üslup açısından Delphi Arabacısı, Arkaik dönemin katı ve şematik formlarından sıyrılarak Erken Klasik dönemin dingin sadeliğine geçişi yansıtır. Yüzdeki ifadesiz ama aynı zamanda vakur bakış, zaferin coşkusundan çok ölçülülüğü ve özdenetimi ön plana çıkarır. Bu tavır, antik Yunan dünyasının “her şeyde ölçü” anlayışıyla bütünleşir. Gücünü kontrol eden bir beden ve sakin bir zihnin birlikteliği, eseri dönemin felsefi düşünceleriyle uyumlu hale getirir.

Heykelin günümüze ulaşabilmesi büyük ölçüde tesadüfî bir durumdur. Delphi’de meydana gelen bir toprak kayması, eserin yıkıntılar altında korunmasını sağlamış ve bronzdan yapılmış diğer birçok heykelin aksine eritilerek yok olmasını engellemiştir. Bugün Delphi Arkeoloji Müzesi’nde sergilenen Delphi Arabacısı, hem teknik ustalığı hem de idealize edilmiş estetik dengesiyle Antik Yunan sanatının en etkileyici miraslarından biri olarak kabul edilmektedir.


KAYNAKLAR


Khan Academy. (t.y.). Delphi Arabacısı (Charioteer of Delphi). Erişim tarihi: 20 Ağustos 2025,
https://tr.khanacademy.org/humanities/ancient-art-civilizations/greek-art/early-classical/v/charioteer-delphi

Wikipedia. (2025, Ağustos 18). Charioteer of Delphi. In Wikipedia. Erişim tarihi: 20 Ağustos 2025,
https://en.wikipedia.org/wiki/Charioteer_of_Delphi


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Eski Yunan'da Kent Devleti (Polis) ve Özellikleri

Atina akropolisi, A.Savin (Public Domain) Polis (çoğul poleis) eski Yunan siyasal ve sosyal yaşamının en karakteristik örgütleniş biçimidir ve esasen eski Yunan'a özgü bir kavramdır. Kent devleti ise modern bir yakıştırmadır. Kent devleti Mezopotamya'da Erken Tunç Çağı'ndan bu yana örneklerini gördüğümüz eski bir siyasi oluşumdur. Kısacası kent devleti bir kent ve onun etrafındaki toprakları kapsayan belirli bir alandır ve bu alan bir bütün halinde bir siyasi birimdir. Yunanlar bu düzene "polis" adını vermişlerdir. Politika kelimesi de buradan gelmektedir. Polisin siyasi ve toplumsal yapısı doğu krallıklarındaki kentlerden farklıydı. Doğu kentlerinde iktidar gücünü tanrıdan aldığını iddia eden veya buna inanan ve doğrudan tanrı sayılan krallara aitti. Kral veya Firavun denilen bu yöneticilerin yetkileri sınırsızdı ve hakimiyetleri içerisinde yer alan bütün kentler onların mutlak otoritesine tabiydiler. Yunan polislerindeki yurttaşlık (politai) kavramı ve yeri geld...

Alman Çeşmesi

Alman Çeşmesi, Sultanahmet Meydanı, Foto : M. Özveren. Alman Çeşmesi, Alman İmparatorluğu Kaiseri II. Wilhelm tarafından 1898 yılında Osmanlı topraklarına yaptığı ikinci ziyaretinde gördüğü ilgi ve sevginin de etkisiyle Sultan II. Abdülhamid ve İstanbul halkına hediye edilmiştir. Almanya'da yapılıp İstanbul'a getirilen çeşme, tarihi bakımdan büyük öneme sahip olan Sultanahmet Meydanı üzerine dikilmiştir. I. Ahmed Türbesi'nin karşısında yer alan çeşmenin mimarı Max Spitta'dır. Neo-Bizans üslubunda yapılan çeşmenin açılış tarihi 27 Ocak 1901'dir. Çeşme yaklaşan dünya savaşı öncesinde Türk-Alman siyasi yakınlaşmasının da bir göstergesidir.

Laokoon ve Oğulları Heykeli

Laokoon ve Oğulları Heykeli, Vatikan Müzeleri, Foto : M. Özveren. Laokoon heykel grubu, tanrı Apollon tarafından gönderilen yılanların Troialı rahip Laokoon ve iki oğluna bir sunakta saldırmasını konu edinmektedir. Troia Savaşı sırasında içi savaşçı dolu tahta atın şehre alınmamasını öğütleyen Laokoon ve oğulları, Troia'nın yok edilmesine karar veren tanrıların isteğine karşı geldikleri için Apollon'un gönderdiği yılanlar tarafından öldürülürler. Heykel bu mitolojik hadiseyi tasvir etmektedir. Eserde baba ve iki oğlunun dramatik hayatta kalma mücadelesi canlandırılmaktadır. Yılanların Laokoon ve oğullarının bedenlerine dolanması, karakterlerin vücutlarındaki kasılmalar ile yüzlerindeki derin acı ve korku dikkat çekmektedir. Merkezde yer alan Laokoon ve solunda acıdan bayılmak üzere olan oğlu, en sağdaki diğer oğlu tarafından çaresizce izlenmektedir. Figürlerin acı içindeki vücutları ve çaresizce kurtulma çabaları etkileyici bir biçimde yansıtılmıştır.  Romalı Gaius Secundus Pli...