Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ocak, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Eski Yunan'da Tiranlık

Korinthos'un ikinci tiranı Periandros, Jastrow (Public Domain) Eski Yunan kentlerinde MÖ. 7. yüzyılın ortalarından itibaren adına tyrannos (çoğ. tyrannoi) denilen yöneticiler görülmeye başlanmıştır. "Tiranlar çağı" olarak adlandırılan bu dönem yaklaşık MÖ. 670 yılından MÖ. 500'e kadar sürdü. "Efendi" veya "bey" anlamına gelen tyrannos esas itibariyle yunanca bir kelime değil, muhtemelen Lydia kökenli bir sözcüktü. Kelime sonradan "despot-zorba" anlamında kullanıldı. Bu kelime şehir devletlerinde iktidarı zorla, yasal olmayan yollarla ele geçiren kişileri ifade ediyordu. Tyrannos kelimesinin ilk kez MÖ. 7. yüzyılın ikinci yarısında yaşadığı bilinen şair Arkhelaos tarafından kullanıldığı söylenmektedir. Tiranlığı ortaya çıkaran en büyük sebeplerden birisi aristokratik oligarşiydi. Bu tarz yönetimlerde güç seçkin bir azınlık olan aristokrat kesimin elindeydi. Yunan kentlerinde oligarşilerin egemenliğine olan muhalefet tiranları iktidara taşı

Athena'nın Doğuşu

Athena'nın doğuşu, ressam R. Antoine Houasse (1645-1710) Eski Roma'da Minerva ile özdeşleştirilen Athena, Yunan mitolojisinde göklerin hakimi ve tanrılar tanrısı Zeus ile Metis'in kızıdır. Annesi Metis birinci tanrılar kuşağından bir tanrıçaydı. Ayrıca Okeanos ve Tethys'in kızı, Zeus'un da ilk eşiydi. Kronos'un yutmuş olduğu çocukları kusturan ilacı Zeus'a veren de Metis'tir. Zeus'tan hamile kalan Metis bir kız çocuğu dünyaya getirecektir. Fakat Ouranos ve Gaia Zeus'a Metis'in kız doğurduktan sonra dünyaya getireceği erkek çocuğun Kronos'un başına geldiği gibi kendisini tahtından edeceğini söylerler. Bunun üzerine telaşa kapılan Zeus Metis'i yutar. Bir gün Zeus bulutların üzerinde bulunan Olympos'daki sarayında otururken şiddetli baş ağrısı geçirir. Bu daha önce hiç yaşanmamış bir hadisedir. Zeus ağrının geçmesi için ne yaptıysa acıyı dindirmede başarılı olamaz. Ağrının şiddeti dayanılamayacak bir noktaya ulaştığında ise son çare

Salamis Savaşı

Salamis Savaşı, ressam Wilhelm von Kaulbach, 1868 Gelişimi Kserkses ve ordusunun Thermopylai geçidini aştığı haberi geldikten sonra Artemision'da mukavemet etmenin anlamsız hale gelmesi üzerine (zira kara ve deniz birlikleri aynı hat üzerinde savunma yapıyordu) birleşik Hellen donanması güneye Salamis Adası açıklarına çekildi. Atinalılar kentlerinden ayrılarak Kserkses'in elinden kurtulmuşlardı ama Atina düşman eline geçerek yağmalanmıştır. Yunanlar aralarında bundan sonrasıyla ilgili ne yapacaklarını tartışıyorlardı. İki seçenek üzerinde duruluyordu. Birincisi Salamis açığında Perslere karşı deniz savaşı yapmaktı. Burada kazanılacak bir zafer neticesinde Yunanların (bilhassa kadınlar ve çocuklar) sığındıkları Salamis de kurtulacaktı. Bu fikri savunanlar Megara, Aigina ve Atina kentleriydi. Fikrin en etkin savunucusu Atinalı devlet adamı ve komutan Themistokles, Delphoi kehanet merkezine danıştığında rahibenin (pythia) kendisine "ağaç duvar" ve "kutsal Salamis&qu

Eski Roma'da Krallığın Yıkılması

Rape of Lucretia, ressam Tiziano Vecellio (1490 - 1576) Roma MÖ. 753 - 509 yılları arasında krallıkla yönetilmiştir. İlk kral Romulus'tan son kral Tarquinius Superbus'a kadar yedi tane Roma kralının ismini biliyoruz. Bunlardan son üçü (Tarquinius Priscus, Servius Tullius ve Tarquinius Superbus) Etrüsk kökenliydi. Etrüskler bir asırdan biraz fazla bir süre Roma'da hakim oldular.  Son kral Lucius Tarquinius Superbus (kibirli) kaynaklarda zorba ve zalim bir kral olarak tasvir edilmiştir. Egemenlik süresi boyunca (MÖ. 535 - 510) kimi isterse idam ettirmiş ya da mallarına ve paralarına el koymuş; patriciilerin (soylu ve zengin Romalılar) sayısını azaltmış, kendinden önceki kral Servius Tullius'u destekleyenleri öldürtmüş ve hoşlanmadığı herkese savaş ilan etmiştir. Tarquinius Superbus öylesine sevilmeyen bir kişiydi ki, bir sürü korumayla dolaşırdı. Halkını korkuyla yönettiği için bir kraldan ziyade bir tiran, yani bir despottu. Genellikle krallar sevilen yöneticiler oldukla

Sabin Kadınlarının Kaçırılması

Sabin kadınlarının araya girmesi, Jacques Louis David, 1799. Romulus'un krallığında Roma bereketli bir yer haline gelmişti. Ancak nüfus yalnızca erkeklerden oluşuyordu. Kadın eksikliğinden dolayı Roma'nın nüfusu ve geleceği tehlike altındaydı. Bunu gören Romulus çözüm bulmak adına kadınlarından bazılarıyla Romalı erkekleri evlendirmek için komşu Sabinleri ikna etmek istedi. Ancak bu istek reddedildi; zira komşuları gelişmekte olan Roma'nın gücünden korkuyor ve buna katkıda bulunmak istemiyorlardı. Teklifin reddedilmesi üzerine Romulus, Roma'nın geleceğini kurtarmak için oldukça kurnaz ve sert bir strateji belirledi. Bütün Sabinleri Roma'daki bir dini festivale davet etti. Sabinler başlarına gelecekten habersiz kadın ve çocuklarıyla festivale katıldılar. Herşey normal gittiği bir esnada Romulus ayağa kalkarak giysisini toplayıp bedeninin üzerine attı. Bu şekilde Romalı erkeklere saldırıya geçmeleri için işaret vermiş oldu. Romalılar harekete geçip kadınları zaptettil

Thermopylai Savaşı

Leonidas Thermopylai Savaşı'nda, ressam Jacques-Louis David, 1814 . I. Dareios Marathon'daki yenilginin intikamını almaya yemin etmiş ve büyük bir ordu toplamaya başlamıştı. Lakin Pers İmparatorluğu'nun sınırları o kadar genişti ki, ülkenin dört bir yanına yayılmış askeri birlikleri biraraya toplamak çok uzun sürmüş ve savaş başlamadan Dareios ölmüştü. MÖ. 486'da ölen I. Dareios'tan sonra başa geçen oğlu I. Kserkses, Yunanistan'ın istilası düşüncesini sürdürmüş ve yapılacak yeni seferin lideri olmuştur. Yunanlar Mısır'dan Karadeniz'e kadar uzanan devasa Pers İmparatorluğu'nun limanlarında çok sayıda geminin inşa edildiğini haber aldılar. Yunanistan yine büyük bir tehlikeyle yüzleşmek üzereydi ve hatta Delphoi kehanet merkezi Atinalılara ürkütücü bir biçimde dünyanın sonuna kaçmalarını tavsiye ediyordu.  Kserkses'in Yunanlar'dan önce Mısır'daki bir isyanla ilgilenmesi gerekiyordu; MÖ. 484'te bu isyanın bastırılmasında başarılı oldu. Ar

Ege Denizi'ne Adını Veren Kral Aigeus'un Hikayesi

Aigeus ve tanrıça Themis'i gösteren bir kyliks, MÖ. 440 - 430 (Public Domain) Aigeus Atina kralı ve efsanevi kahraman Theseus'un babasıdır. Babasının kral Kekrops'un varisi Pandion olduğu söylenir. Pandion bir isyan sonrası kentten kovulunca Megara'ya çekildi; burada kral Pylas'ın kızı Pylia ile evlendi ve sonunda kayınpederinin yerine tahta çıktı. Pandion'un dört oğlu Aigeus, Pallas, Nisos ve Lykos Megara'da dünyaya geldiler. Pandion'un ölümünün ardından oğulları Atina üzerine yürüyüp iktidarı tekrar ele geçirip aralarında paylaştılar. Ama Aigeus kardeşlerin en büyüğü olduğu için en büyük payı, Attika bölgesini aldı. Aigeus önce Hoples'in kızı Meta, ardından Rheksenor'un kızı Khalkiope ile evlendi. Ancak her iki evlilikten de çocuk sahibi olamadı ve onları terketti. Yıllar geçti ancak Aigeus'un henüz erkek bir varisi yoktu. Bu yüzden Delphoi kehanet merkezine danıştı. Pythia'dan (Delphoi'deki Apollon Tapınağı'nın yüksek rahibesin

Eski Yunan'da Kolonizasyon Dönemi

Yunan Kolonizasyonunu gösteren bir harita (Public Domain) Eski Yunan'da MÖ. 750 - 550 yılları arası "Büyük Kolonizasyon Dönemi" olarak bilinir. Bu 2 asırlık süre boyunca Yunanlar batıda İspanya'dan doğuda Karadeniz'in en uç noktasında yer alan Kolkhis'e, güneyde Afrika'nın kuzey kıyılarına ve kuzeyde Kırım'a kadar olan geniş bir coğrafyada koloniler kurmuşlardır. Peki bu koloni hareketinin nedenleri neydi, yani Yunanları kıta Yunanistan'dan bu kadar uzaklara gitmeye teşvik eden sebepler nelerdi? Bu yazıda Hellen kolonizasyonun nedenleri, gelişimi ve sonuçları üzerinde duracağım. Kolonizasyonun  Sebepleri Önce kolonizasyon nedir bunu açıklayalım. Bir devletin, medeniyetin veya yerleşimin ticari, tarımsal veya  yeraltı kaynakları bakımından elverişli başka bölgeleri ele geçirme girişimine ve bu sürece "kolonizasyon" denir. Koloni esas itibariyle latince "colonia" kelimesinden geliyor olup, kelime "koloni, yerleşim, yaşanılan

Marsyas'ın Hikayesi

Satir Marsyas heykeli, İstanbul Arkeoloji Müzesi, foto: M. Özveren. Anlatılanlara göre tarihteki ilk flütü bilgeliğin, sanatın, savaşın ve stratejinin tanrıçası Athena icat etmiştir. Ancak tanrıça flütü çaldığında yanaklarının bir nehirden yansıyan şişmiş haldeki görüntüsünü beğenmeyince onu fırlatıp atmıştı. Hikayenin bir başka versiyonunda ise Zeus'un çok sevdiği kızı Athena bu ilk flütü, tanrılar katında bir şölende olduğu sırada bir geyik kemiğinden yapmıştır. Ancak tanrıça Hera ve Afrodit flütü üflediği sırada onun yüzünün aldığı şekille alay etmişlerdir. Bunun üzerine Athena Frigya'da olduğu sırada flütü çalarken bir yandan da nehirdeki yansımasına bakmış, gördüğü görüntü karşısında tanrıçaların haklı olduklarını düşünmüştür. Ardından da flütü fırlatıp atmış ve onu bulacak kişiyi de lanetlemiştir. Bu flüt Marsyas adındaki bir satir (yarı insan, yarı keçi bir canlı) tarafından bulunmuştur. Buluşuyla gurur duyan ve flütten çıkan seslerin dünyanın en güzel ezgileri olduğu hi

Gordion Düğümü Efsanesi

Fedele Fischetti, Gordion Düğümünü Kesen İskender Efsaneye göre yeni bir kral arayışında olan Friglere bir kahin tarafından şehre öküz arabasıyla gelecek ilk kişiyi kral ilan etmeleri söylenir. Bu şanslı kişi fakir bir köylü ve Midas'ın babası Gordios'tur. Talihin yüzüne gülmesiyle kral olan Gordios bunun şerefine tanrı Sabazios'a şükranlarını sunmak için kağnısını tanrının tapınağına adar ve onu kızılcık dallarından bir düğümle tapınağın sütunlarından birine bağlar. Ardından etrafındaki kalabalığa dönüp şöyle der : "Bu düğümü çözecek kişi, tüm Asya'ya egemen olacaktır." Bu söz Asya'nın fatihi olma hevesiyle yanıp tutuşan pek çok kişinin düğümü çözmeyi denemesine neden olur. Ancak hiçbiri başarılı olamaz ta ki Büyük İskender'e kadar. Asya'nın kralı olmak idealiyle Makedonya'dan yola çıkan ve bu uğurda Persleri evvela MÖ. 334'te Granikos'ta bertaraf eden İskender, Batı Anadolu'yu Pers egemenliğinden kurtardıktan sonra doğuya ilerleme