Ana içeriğe atla

Gordion Düğümü Efsanesi


Fedele Fischetti, Gordion Düğümünü Kesen İskender

Efsaneye göre yeni bir kral arayışında olan Friglere bir kahin tarafından şehre öküz arabasıyla gelecek ilk kişiyi kral ilan etmeleri söylenir. Bu şanslı kişi fakir bir köylü ve Midas'ın babası Gordios'tur. Talihin yüzüne gülmesiyle kral olan Gordios bunun şerefine tanrı Sabazios'a şükranlarını sunmak için kağnısını tanrının tapınağına adar ve onu kızılcık dallarından bir düğümle tapınağın sütunlarından birine bağlar. Ardından etrafındaki kalabalığa dönüp şöyle der : "Bu düğümü çözecek kişi, tüm Asya'ya egemen olacaktır." Bu söz Asya'nın fatihi olma hevesiyle yanıp tutuşan pek çok kişinin düğümü çözmeyi denemesine neden olur. Ancak hiçbiri başarılı olamaz ta ki Büyük İskender'e kadar.

Asya'nın kralı olmak idealiyle Makedonya'dan yola çıkan ve bu uğurda Persleri evvela MÖ. 334'te Granikos'ta bertaraf eden İskender, Batı Anadolu'yu Pers egemenliğinden kurtardıktan sonra doğuya ilerlemeye devam etmiş ve Frigya'ya gelmiştir. Adını Gordios'tan alan Friglerin ünlü şehri Gordion'a geldiğinde efsaneyi öğrenir ve kendisi de Asya'yı ele geçirme arzusu taşıdığından düğümü çözmek ister. Fakat denemeleri başarısızdır, zira çözülmek bir yana düğüm yerinden oynamaz. İskender düğümü nasıl çözeceğini bulamaz, ancak başarısızlığı halkın gözünde olumsuz bir etki yaratmasın diye de onu o şekilde bırakmak istemez. Fazla zaman harcamanın gereksiz olduğunu düşünür ve hiddetle kılıcını vurarak düğümü çözer. Ardından da kalabalığa "Şimdi çözüldü" dediği rivayet edilir. Hikayenin başka bir versiyonunda ise, İskender'in düğümü kaba kuvvete başvurmadan zekası ve kabiliyeti sayesinde çözdüğü anlatılır. Her ne olursa olsun neticede düğüm çözülmüş, efsane de sona ermiştir.

Çokça anlatılan ve zihinlerde daha fazla yer eden birinci versiyonda (kılıçla düğümü parçalama) İskender'in hareketi, akıl ve mantıkla çözülemeyen sorunların yalnızca kaba kuvvetle çözülebileceğini göstermek ister niteliktedir. Ancak zeka ve kabiliyet gerektiren bir konuda şiddete başvurduğu için beklentinin dışında bir çözüm sergilemiştir. Başvurduğu yol her ne kadar tartışmalı olsa da neticede efsaneyi çözen Büyük İskender olmuştur. Fakat Pers İmparatorluğu'nu yıkmasına ve Hindistan'a kadar gitmiş olmasına rağmen kimilerine göre Asya'yı tam olarak ele geçirememesinin nedeni bu efsaneyi çözmede başvurduğu kaba kuvvettir.

Gordion Düğümü ifadesi günümüzde ise karmaşık ve çözümü çok zor görünen sorunları tasvir etmek için kullanılır.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Eski Yunan'da Kent Devleti (Polis) ve Özellikleri

Atina akropolisi, A.Savin (Public Domain) Polis (çoğul poleis) eski Yunan siyasal ve sosyal yaşamının en karakteristik örgütleniş biçimidir ve esasen eski Yunan'a özgü bir kavramdır. Kent devleti ise modern bir yakıştırmadır. Kent devleti Mezopotamya'da Erken Tunç Çağı'ndan bu yana örneklerini gördüğümüz eski bir siyasi oluşumdur. Kısacası kent devleti bir kent ve onun etrafındaki toprakları kapsayan belirli bir alandır ve bu alan bir bütün halinde bir siyasi birimdir. Yunanlar bu düzene "polis" adını vermişlerdir. Politika kelimesi de buradan gelmektedir. Polisin siyasi ve toplumsal yapısı doğu krallıklarındaki kentlerden farklıydı. Doğu kentlerinde iktidar gücünü tanrıdan aldığını iddia eden veya buna inanan ve doğrudan tanrı sayılan krallara aitti. Kral veya Firavun denilen bu yöneticilerin yetkileri sınırsızdı ve hakimiyetleri içerisinde yer alan bütün kentler onların mutlak otoritesine tabiydiler. Yunan polislerindeki yurttaşlık (politai) kavramı ve yeri geld

Kylon'un Tiran Olma Girişimi ve Drakon Yasaları

Atina akropolisi, ressam Leo von Klenze, 1846. MÖ. 8. yüzyılın sonlarına doğru Attika'nın (Atina ve çevresini kapsayan bölge) önde gelenleri baştaki basileus'u (kral) indirip yerine arkhonlar, yani önderler denilen yöneticileri getirdiler. Yönetim biçimi monarşiden oligarşiye geçti. Aristokratlar yönetimde söz sahibi oldukları bu dönemde Atina akropolisinin 300 m kadar batısında yer alan Areopagos  Meclisinde toplanıyorlardı. Bu yeni politik düzende önceleri üç arkhon etkindi : 1-) Din ve devlet işlerinin yürütülmesinden sorumlu arkhon basileus 2-) Orduya komuta eden ve vatandaş olmayanların arasındaki davalara bakan Polemarkhos (savaş arkhonu, başkomutan) 3-) Genel idari işlerden sorumlu Arkhon. Arkhon Eponymos olarak adlandırılırdı, zira görev yaptığı yıla adını veriyordu. Meclise ve konseye başkanlık ediyor, dini olmayan davalara bakıyordu. Bunlara daha sonra thesmothetai (kanun koyucular) denilen 6 arkhon daha dahil edildi ve bunlar yönetim organını oluşturan "dokuz ar

Ostrakismos Nedir?

Üzerlerine isimler kazınmış çanak çömlek (ostrakon) parçaları Ostrakismos (Çanak Çömlek Mahkemesi), MÖ. 5. yüzyıl Atina'sında gerçekleştirilen bir uygulamanın ismidir. Amacı bir oylama neticesinde yeterli çoğunluğa ulaşılmasının ardından tiranlığa heveslenen kişileri sürgün etmek ve bu sayede demokrasinin varlığını sürdürmekti. Sürgün 10 yıl sürüyordu ve bu sürenin sonunda sürgüne yollanan kişi canına, mallarına veya vatandaşlığına bir zarar gelmeden Atina'ya dönebiliyordu. Oylama işlemi 500 kişiden oluşan Bule meclisi ve en yüksek idari yetkili olan 9 arkhonun gözetiminde yapılıyordu. Oy verme gizlilik usulüne dayalıydı, oy verenlerin kimliği gizli kalıyordu. Yurttaşlar tiran olmaya niyeti olduğunu düşündükleri kişilerin isimlerini ostrakon (çoğ. ostraka) denilen çanak çömlek parçaları üzerine kazıyarak yazıyorlardı. Daha sonra phylai denilen görevliler oyları topluyor, kimsenin birden fazla oy kullanmasına izin verilmiyordu. Bir kişinin ostrakismos sonucu sürgün edilebilmesi