Ana içeriğe atla

Laokoon ve Oğulları Heykeli


Laokoon ve Oğulları Heykeli, Vatikan Müzeleri, Foto : M. Özveren.

Laokoon heykel grubu, tanrı Apollon tarafından gönderilen yılanların Troialı rahip Laokoon ve iki oğluna bir sunakta saldırmasını konu edinmektedir. Troia Savaşı sırasında içi savaşçı dolu tahta atın şehre alınmamasını öğütleyen Laokoon ve oğulları, Troia'nın yok edilmesine karar veren tanrıların isteğine karşı geldikleri için Apollon'un gönderdiği yılanlar tarafından öldürülürler. Heykel bu mitolojik hadiseyi tasvir etmektedir.

Eserde baba ve iki oğlunun dramatik hayatta kalma mücadelesi canlandırılmaktadır. Yılanların Laokoon ve oğullarının bedenlerine dolanması, karakterlerin vücutlarındaki kasılmalar ile yüzlerindeki derin acı ve korku dikkat çekmektedir. Merkezde yer alan Laokoon ve solunda acıdan bayılmak üzere olan oğlu, en sağdaki diğer oğlu tarafından çaresizce izlenmektedir. Figürlerin acı içindeki vücutları ve çaresizce kurtulma çabaları etkileyici bir biçimde yansıtılmıştır. 

Romalı Gaius Secundus Plinius (Yaşlı Plinius), övgüler yağdırdığı ve daha sonra imparator olacak olan Titus'un evinde gördüğü bu heykeli Rodoslu heykeltraşlar Hegesandros, Polydoros ve Athanadoros’a atfetmiştir (Doğa Tarihi, XXXVI, 37). Bunlar MÖ. 1. yüzyılda kopya eserler üreten sanatçılar olarak tanınır. Laokoon grubunun orjinalinin MÖ. 3./2. yüzyıla ait olduğu düşünülmektedir. Paros mermerinden yapılan ve 2.4 metre yüksekliğe sahip olan eser Hellenistik baroğun en başarılı örneklerinden biridir. 

Laokoon heykel grubu 1506 yılında Roma’da bulunmuş ve dönemin papası II. Iulius tarafından sergilenmek üzere koruma altına alınmıştır. Heykel, Napolyon'un 1798'de İtalya'yı işgali sırasında ele geçirilerek Paris'e götürülmüş ve Louvre Müzesi'nde sergilenmeye başlamıştır. Napolyon'un yenilmesinin ardından 1816 yılının Ocak ayında Roma'ya geri gönderilmiştir. Eser günümüzde Roma'da Vatikan Müzeleri'nde sergilenmektedir.


KAYNAKLAR


Boardman, J. (2017). Yunan Sanatı, (çev. Yasemin İlseven), İstanbul: Homer Kitabevi.

Smith, R.R.R. (2002). Hellenistik Heykel, (çev. Ayşin Y. Yıldırım), İstanbul: Homer Kitabevi.

Sowerby, R. (2012). Yunan Kültür Tarihi, (çev. Umut Hoşafçı), İstanbul: İnkilap Kitabevi.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Eski Yunan'da Kent Devleti (Polis) ve Özellikleri

Atina akropolisi, A.Savin (Public Domain) Polis (çoğul poleis) eski Yunan siyasal ve sosyal yaşamının en karakteristik örgütleniş biçimidir ve esasen eski Yunan'a özgü bir kavramdır. Kent devleti ise modern bir yakıştırmadır. Kent devleti Mezopotamya'da Erken Tunç Çağı'ndan bu yana örneklerini gördüğümüz eski bir siyasi oluşumdur. Kısacası kent devleti bir kent ve onun etrafındaki toprakları kapsayan belirli bir alandır ve bu alan bir bütün halinde bir siyasi birimdir. Yunanlar bu düzene "polis" adını vermişlerdir. Politika kelimesi de buradan gelmektedir. Polisin siyasi ve toplumsal yapısı doğu krallıklarındaki kentlerden farklıydı. Doğu kentlerinde iktidar gücünü tanrıdan aldığını iddia eden veya buna inanan ve doğrudan tanrı sayılan krallara aitti. Kral veya Firavun denilen bu yöneticilerin yetkileri sınırsızdı ve hakimiyetleri içerisinde yer alan bütün kentler onların mutlak otoritesine tabiydiler. Yunan polislerindeki yurttaşlık (politai) kavramı ve yeri geld...

Yerebatan Sarnıcı

Yerebatan Sarnıcı'ndan bir görünüm, Foto : M. Özveren. İstanbul'un görkemli Roma dönemi yapılarından biri olan ve Sultanahmet'te yer alan Yerebatan Sarnıcı, Doğu Roma imparatoru I. Iustinianus döneminde (MS. 527 - 565) kentin su ihtiyacını karşılamak için inşa edilmiştir. Yapı 140 metre uzunluğa ve 70 metre genişliğe sahiptir. Sarnıcın içerisinde her biri 9 metre yüksekliğinde olan 336 tane sütun bulunmaktadır. Sarnıç, suyun içinden yükselen ve sayısız gibi görülen bu sütunlar nedeniyle halk arasında "Yerebatan Sarayı" olarak adlandırılmıştır. Sarnıcın üzerinde daha önce bir bazilika olduğundan yapı "Bazilika Sarnıcı" olarak da isimlendirilir. Sarnıçta bulunan ve sütun kaidesi olarak kullanılan iki Medusa başı oldukça dikkat çekicidir. Roma dönemi heykel sanatının güzel birer örneği olan bu Medusa başları sarnıç içerisinde ziyaretçilerin en çok dikkatini çeken objelerdendir. Bir görüşe göre sarnıca Medusa başı konulmasının nedeni yapıyı koruma amaçlıdır....