Satir Marsyas heykeli, İstanbul Arkeoloji Müzesi, foto: M. Özveren. |
Buluşuyla gurur duyan ve flütten çıkan seslerin dünyanın en güzel ezgileri olduğu hissine kapılan Marsyas bir gün ışığın, müziğin ve sanatların tanrısı olan Apollon'a meydan okumuş ve kudreti varsa kendisinin de liriyle böylesine güzel müzikler yapmasını söylemiştir. Apollon bu cüretkar meydan okumayı yanıtsız bırakmamış ve neticede ikiliden hangisinin daha yetenekli olduğunu belirlemek için bir yarışma düzenlenmiştir. Bu arada yarışmanın jürileri Friglerin efsanevi kralı Midas ve su perileridir. Yarışmacıların çaldıkları ezgiler son derece güzel ve birbirlerine denk olduğundan Midas'ın Marsyas'ı perilerin de Apollon'u seçmeleri nedeniyle yarışma önce berabere sonuçlanmıştır. Bunun üzerine Apollon enstrümanları tersten çalmayı önermiş, kabul gören öneri neticesinde lirden duyulan ezgilerin güzelliğinde bir eksilme olmazken flüt tersten çalınamadığı için Marsyas rakibine yenik düşmüştür. Bu aynı zamanda kazananın kaybedeni istediği gibi cezalandırabileceği bir yarışmadır ve Apollon bu sebeple bir çam ağacına astığı Marsyas'ın derisini yüzer ve daha sonra yaptığından pişmanlık duyarak onu nehre çevirir.
O günden beri akar Marsyas Nehri... Bu efsanevi nehir bugün ise Çine Çayı olarak bilinir. Çine Çayı Muğla-Aydın civarında bulunmakta ve Büyük Menderes Nehri'ne dökülmektedir. Derler ki talihsiz satir Marsyas'ın flütünden çıkan güzel ezgiler ölümünden sonra bile eskiden dolaştığı yerlerde duyulurmuş.
NOT : Marsyas'ın cezası hellenistik sanatın çok kullandığı bir temadır. Görseldeki heykel de orjinali hellenistik döneme tarihlenen eserin bir Roma dönemi kopyası olup, Tarsus'ta bulunmuştur. Bu heykelde kollarından bir ağaca bağlanmış olan Marsyas'ın işkence yüzünden gerilen vücudu tasvir edilmiştir.
Yorumlar
Yorum Gönder