![]() |
Kral Midas, Paktolos Nehri’nde altın dokunuşunun lanetinden arınırken. |
Friglerin kralı Midas, rivayete göre tanrı Dionysos’un arkadaşı Silenos’u bulması ve ona iyilik etmesi karşılığında Dionysos tarafından ödüllendirilir. Ölçüsüz bir arzuya kapılan Midas, kendisine verilecek armağan olarak dokunduğu her şeyin altına dönüşmesini ister. İlk bakışta büyük bir zenginlik gibi görünen bu güç, kısa sürede onun için ağır bir bedel haline gelir.
Midas’ın altın dokunuşu, yaşamın en basit ihtiyaçlarını bile elinden alır. Yemeğe elini sürdüğünde yiyecek, suya dokunduğunda ise içecek altına dönüşür. Böylece kral, sınırsız servet arzusunun insanı nasıl felakete sürükleyebileceğini kendi hayatında deneyimler. Çaresizlik içinde Dionysos’a yakarır ve tanrı, Paktolos Nehri’nde yıkanmasını söyler. Midas nehre girdiğinde bu uğursuz güç bedeninden arınır, nehir ise o günden sonra altın tozlarıyla bilinir.
Bu efsane, yalnızca Midas’ın hikâyesini değil, aynı zamanda insan doğasındaki açgözlülüğü de gözler önüne serer. Bugün “Midas dokunuşu” deyimi, işlerin başarıya dönüşmesi anlamında kullanılsa da, aslında efsanenin özünde güçlü bir uyarı vardır: mutluluğun kaynağı sınırsız servet değil, yaşamın küçük ve gerçek değerleridir. Midas’ın hikâyesi, yüzyıllar boyunca insanlığa açgözlülüğün sonuçlarını hatırlatmaya devam etmiştir.
Yorumlar
Yorum Gönder