Ana içeriğe atla

Konstantinos Sütunu


Çemberlitaş Sütunu
Konstantinos Sütunu (Çemberlitaş Sütunu), Çemberlitaş, Foto : M. Özveren.

Konstantinos Sütunu (Çemberlitaş Sütunu), İstanbul'un Fatih ilçesindeki Çemberlitaş semtinde yer alan anıtsal bir sütundur. Günümüzde Çemberlitaş Sütunu olarak bilinen sütun, Çemberlitaş semtine de adını vermiştir. 

I. Konstantinos MS. 11 Mayıs 330'da Byzantion'u (bugünkü İstanbul) Roma İmparatorluğu'nun yeni başkenti ilan ettiğinde kentte imar faaliyetleri başlatmış, bugün Çemberlitaş olarak adlandırılan bölgede kendi adıyla (Forum Constantini) bilinen bir meydan inşa ettirmiştir. Konstantinos'un zaferlerinin anısına dikilmiş olan sütun da bu meydanın tam merkezinde yer alıyordu. 

Roma'daki Apollon Tapınağı'ndan sökülerek başkent ilan edilmesinin ardından Romalıların Nova Roma (yeni Roma) olarak adlandırdıkları kente getirilen sütun, Forum Constantini'nin tam ortasına dikilmiştir. Sütun her biri 3 ton ağırlığında ve 3 metre çapında olan bilezikler, 8 adet sutün ve 1 kaidenin birleştirilmesiyle oluşmuştur. Sütun Roma döneminin önemli yapı malzemelerinden biri olan porfir taşı kullanılarak yapılmıştır.

İlk yapıldığında sütunun üzerinde doğan güneşi selamlayan bir Apollon heykeli vardı. Daha sonra Konstantinos'un sütunun üzerine kendi heykelini koydurduğu söylenmektedir. Doğu Roma döneminde MS. 12. yüzyılın başlarında çıkan bir fırtınada sütunun tepesindeki heykel devrilmiştir. Doğu Roma imparatoru I. Manuel Komnenos (1143 - 1180) tahrip olan sütunu onartmış ve üzerine de büyük bir haç koydurtmuştur. II. Mehmed (Fatih) İstanbul'u fethettikten sonra bu haçı indirtmiş, sütunun üzeri boş bırakılmıştır. Sütun I. Selim (Yavuz) döneminde (1512 - 1520) restore edilmiştir. II. Ahmed döneminde (1691 - 1695) çıkan bir yangında ağır hasar alan sütun, II. Mustafa döneminde (1695 - 1703) gövdesi demir çemberlerle sarılarak sağlamlaştırılmıştır. Bundan sonra sütun halk arasında Çemberlitaş Sütunu olarak anılmaya başlamıştır.

Cumhuriyet döneminde de korunan ve restore edilen sütun, Forum Constantini'den geriye kalan tek eser olarak 1700 yıldır varlığını sürdürmektedir. Daha çok bilinen adıyla Çemberlitaş Sütunu'nun bulunduğu meydana T1 Kabataş-Bağcılar tramvay hattında yer alan Çemberlitaş Durağı'nda inilerek kolayca ulaşılabilir. 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Eski Yunan'da Kent Devleti (Polis) ve Özellikleri

Atina akropolisi, A.Savin (Public Domain) Polis (çoğul poleis) eski Yunan siyasal ve sosyal yaşamının en karakteristik örgütleniş biçimidir ve esasen eski Yunan'a özgü bir kavramdır. Kent devleti ise modern bir yakıştırmadır. Kent devleti Mezopotamya'da Erken Tunç Çağı'ndan bu yana örneklerini gördüğümüz eski bir siyasi oluşumdur. Kısacası kent devleti bir kent ve onun etrafındaki toprakları kapsayan belirli bir alandır ve bu alan bir bütün halinde bir siyasi birimdir. Yunanlar bu düzene "polis" adını vermişlerdir. Politika kelimesi de buradan gelmektedir. Polisin siyasi ve toplumsal yapısı doğu krallıklarındaki kentlerden farklıydı. Doğu kentlerinde iktidar gücünü tanrıdan aldığını iddia eden veya buna inanan ve doğrudan tanrı sayılan krallara aitti. Kral veya Firavun denilen bu yöneticilerin yetkileri sınırsızdı ve hakimiyetleri içerisinde yer alan bütün kentler onların mutlak otoritesine tabiydiler. Yunan polislerindeki yurttaşlık (politai) kavramı ve yeri geld

Kylon'un Tiran Olma Girişimi ve Drakon Yasaları

Atina akropolisi, ressam Leo von Klenze, 1846. MÖ. 8. yüzyılın sonlarına doğru Attika'nın (Atina ve çevresini kapsayan bölge) önde gelenleri baştaki basileus'u (kral) indirip yerine arkhonlar, yani önderler denilen yöneticileri getirdiler. Yönetim biçimi monarşiden oligarşiye geçti. Aristokratlar yönetimde söz sahibi oldukları bu dönemde Atina akropolisinin 300 m kadar batısında yer alan Areopagos  Meclisinde toplanıyorlardı. Bu yeni politik düzende önceleri üç arkhon etkindi : 1-) Din ve devlet işlerinin yürütülmesinden sorumlu arkhon basileus 2-) Orduya komuta eden ve vatandaş olmayanların arasındaki davalara bakan Polemarkhos (savaş arkhonu, başkomutan) 3-) Genel idari işlerden sorumlu Arkhon. Arkhon Eponymos olarak adlandırılırdı, zira görev yaptığı yıla adını veriyordu. Meclise ve konseye başkanlık ediyor, dini olmayan davalara bakıyordu. Bunlara daha sonra thesmothetai (kanun koyucular) denilen 6 arkhon daha dahil edildi ve bunlar yönetim organını oluşturan "dokuz ar

Ostrakismos Nedir?

Üzerlerine isimler kazınmış çanak çömlek (ostrakon) parçaları Ostrakismos (Çanak Çömlek Mahkemesi), MÖ. 5. yüzyıl Atina'sında gerçekleştirilen bir uygulamanın ismidir. Amacı bir oylama neticesinde yeterli çoğunluğa ulaşılmasının ardından tiranlığa heveslenen kişileri sürgün etmek ve bu sayede demokrasinin varlığını sürdürmekti. Sürgün 10 yıl sürüyordu ve bu sürenin sonunda sürgüne yollanan kişi canına, mallarına veya vatandaşlığına bir zarar gelmeden Atina'ya dönebiliyordu. Oylama işlemi 500 kişiden oluşan Bule meclisi ve en yüksek idari yetkili olan 9 arkhonun gözetiminde yapılıyordu. Oy verme gizlilik usulüne dayalıydı, oy verenlerin kimliği gizli kalıyordu. Yurttaşlar tiran olmaya niyeti olduğunu düşündükleri kişilerin isimlerini ostrakon (çoğ. ostraka) denilen çanak çömlek parçaları üzerine kazıyarak yazıyorlardı. Daha sonra phylai denilen görevliler oyları topluyor, kimsenin birden fazla oy kullanmasına izin verilmiyordu. Bir kişinin ostrakismos sonucu sürgün edilebilmesi