Ana içeriğe atla

Laokoon ve Oğullarının Hikayesi


Laokoon ve Oğulları heykeli, Vatikan Müzeleri, foto : M. Özveren.

Troia Savaşı'nın meydana geldiği dönemde yaşayan Laokoon, Troialı Antenor'un oğlu ve aynı zamanda Thymbra Apollonu rahibiydi. Karısının adı Antiope'ydi ve ondan iki oğlu olmuştu. Laokoon, Apollon'un kutsal heykeli önünde karısıyla sevişince tanrının öfkesini üzerine çekti. 

Troia Savaşı'nın sonlarına doğru Yunanlar çatışmalardan istedikleri sonucu alamadıkları için bir hileye başvurdular. Sahilde büyük tahta bir at bırakıp, geri çekilmiş gibi yaparak gemileriyle birlikte Tenedos Adası'nın (bugünkü Bozcaada) ardına gizlendiler. Laokoon tahta atın şehre alınmaması gerektiği konusunda Troialıları uyarmış ve hatta ata bir mızrak fırlatmıştı. Troialılar Laokoon'u dinlemeyerek onu Poseidon'a kurban sunması ve dua etmesi için görevlendirdiler. Laokoon kendisine yardım eden iki oğluyla birlikte vazifesini yerine getirdiği sırada Apollon tarafından gönderilen iki korkunç yılan aniden oğullarına dolanıverdi. Laokoon oğullarının yardımına koşsa da yılanlar onu da sararak oğullarıyla birlikte öldürdüler. Böylece Apollon yıllar önce tapınağında kendisine karşı işlenen saygısızlığın intikamını almış oldu. 

Kral Priamos dahil bütün Troialılara göre Laokoon'un ölüm nedeni tahta atın şehre alınmasına karşı çıkması, yakılmasını istemesi ve ayrıca ona bir mızrak atmasıdır. Apollon'un Laokoon'a öfkesinden habersiz olan Troialılar Laokoon'un tahta ata karşı bu günahkarca tavrından dolayı ölümle cezalandırıldığını düşünürler. Fakat tahta atı içeri almalarıyla kendi sonlarını hazırlamış olurlar. Zira atın içine gizlenmiş en iyi Yunan savaşçılarından oluşan bir grup, gece vakti şehrin kapılarını dışarıda bekleyen Yunan ordusuna açar ve Yunanlar bu şekilde Troia’yı ele geçirirler.


KAYNAKLAR


Erhat, A. (1996). Mitoloji Sözlüğü, İstanbul: Remzi Kitabevi.

Grimal, P. (2012). Mitoloji Sözlüğü : Yunan ve Roma, (çev. Sevgi Tamgüç), İstanbul: Kabalcı Yayınevi.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Eski Yunan'da Kent Devleti (Polis) ve Özellikleri

Atina akropolisi, A.Savin (Public Domain) Polis (çoğul poleis) eski Yunan siyasal ve sosyal yaşamının en karakteristik örgütleniş biçimidir ve esasen eski Yunan'a özgü bir kavramdır. Kent devleti ise modern bir yakıştırmadır. Kent devleti Mezopotamya'da Erken Tunç Çağı'ndan bu yana örneklerini gördüğümüz eski bir siyasi oluşumdur. Kısacası kent devleti bir kent ve onun etrafındaki toprakları kapsayan belirli bir alandır ve bu alan bir bütün halinde bir siyasi birimdir. Yunanlar bu düzene "polis" adını vermişlerdir. Politika kelimesi de buradan gelmektedir. Polisin siyasi ve toplumsal yapısı doğu krallıklarındaki kentlerden farklıydı. Doğu kentlerinde iktidar gücünü tanrıdan aldığını iddia eden veya buna inanan ve doğrudan tanrı sayılan krallara aitti. Kral veya Firavun denilen bu yöneticilerin yetkileri sınırsızdı ve hakimiyetleri içerisinde yer alan bütün kentler onların mutlak otoritesine tabiydiler. Yunan polislerindeki yurttaşlık (politai) kavramı ve yeri geld

Kylon'un Tiran Olma Girişimi ve Drakon Yasaları

Atina akropolisi, ressam Leo von Klenze, 1846. MÖ. 8. yüzyılın sonlarına doğru Attika'nın (Atina ve çevresini kapsayan bölge) önde gelenleri baştaki basileus'u (kral) indirip yerine arkhonlar, yani önderler denilen yöneticileri getirdiler. Yönetim biçimi monarşiden oligarşiye geçti. Aristokratlar yönetimde söz sahibi oldukları bu dönemde Atina akropolisinin 300 m kadar batısında yer alan Areopagos  Meclisinde toplanıyorlardı. Bu yeni politik düzende önceleri üç arkhon etkindi : 1-) Din ve devlet işlerinin yürütülmesinden sorumlu arkhon basileus 2-) Orduya komuta eden ve vatandaş olmayanların arasındaki davalara bakan Polemarkhos (savaş arkhonu, başkomutan) 3-) Genel idari işlerden sorumlu Arkhon. Arkhon Eponymos olarak adlandırılırdı, zira görev yaptığı yıla adını veriyordu. Meclise ve konseye başkanlık ediyor, dini olmayan davalara bakıyordu. Bunlara daha sonra thesmothetai (kanun koyucular) denilen 6 arkhon daha dahil edildi ve bunlar yönetim organını oluşturan "dokuz ar

Ostrakismos Nedir?

Üzerlerine isimler kazınmış çanak çömlek (ostrakon) parçaları Ostrakismos (Çanak Çömlek Mahkemesi), MÖ. 5. yüzyıl Atina'sında gerçekleştirilen bir uygulamanın ismidir. Amacı bir oylama neticesinde yeterli çoğunluğa ulaşılmasının ardından tiranlığa heveslenen kişileri sürgün etmek ve bu sayede demokrasinin varlığını sürdürmekti. Sürgün 10 yıl sürüyordu ve bu sürenin sonunda sürgüne yollanan kişi canına, mallarına veya vatandaşlığına bir zarar gelmeden Atina'ya dönebiliyordu. Oylama işlemi 500 kişiden oluşan Bule meclisi ve en yüksek idari yetkili olan 9 arkhonun gözetiminde yapılıyordu. Oy verme gizlilik usulüne dayalıydı, oy verenlerin kimliği gizli kalıyordu. Yurttaşlar tiran olmaya niyeti olduğunu düşündükleri kişilerin isimlerini ostrakon (çoğ. ostraka) denilen çanak çömlek parçaları üzerine kazıyarak yazıyorlardı. Daha sonra phylai denilen görevliler oyları topluyor, kimsenin birden fazla oy kullanmasına izin verilmiyordu. Bir kişinin ostrakismos sonucu sürgün edilebilmesi