Ana içeriğe atla

Ostrakismos Nedir?

Üzerlerine isimler kazınmış çanak çömlek (ostrakon) parçaları

Ostrakismos (Çanak Çömlek Mahkemesi), MÖ. 5. yüzyıl Atina'sında gerçekleştirilen bir uygulamanın ismidir. Amacı bir oylama neticesinde yeterli çoğunluğa ulaşılmasının ardından tiranlığa heveslenen kişileri sürgün etmek ve bu sayede demokrasinin varlığını sürdürmekti. Sürgün 10 yıl sürüyordu ve bu sürenin sonunda sürgüne yollanan kişi canına, mallarına veya vatandaşlığına bir zarar gelmeden Atina'ya dönebiliyordu.

Oylama işlemi 500 kişiden oluşan Bule meclisi ve en yüksek idari yetkili olan 9 arkhonun gözetiminde yapılıyordu. Oy verme gizlilik usulüne dayalıydı, oy verenlerin kimliği gizli kalıyordu. Yurttaşlar tiran olmaya niyeti olduğunu düşündükleri kişilerin isimlerini ostrakon (çoğ. ostraka) denilen çanak çömlek parçaları üzerine kazıyarak yazıyorlardı. Daha sonra phylai denilen görevliler oyları topluyor, kimsenin birden fazla oy kullanmasına izin verilmiyordu. Bir kişinin ostrakismos sonucu sürgün edilebilmesi için 6 bin oy yeterliydi. Sürgün kararı kesinleşen kişinin kısa bir süre içerisinde Attika topraklarını terk etmesi gerekiyordu.

Ostrakismos mahkemesi Kleisthenes reformlarıyla gelen yeniliklerden biridir (MÖ. 508/507). Ancak bu mahkeme sonucu sürgüne gönderilen ilk kişi bu reformlardan 20 yıl sonra (MÖ. 487) Kharmos'un oğlu ve eski tiran Hippias'ın bir akrabası olan Hipparkhos isminde birisiydi. Bu durum da ostrakismos uygulamasının Kleisthenes'ten daha sonra başlamış olabileceği konusunda bazı araştırmacıları düşündürmektedir. Ancak Hipparkhos olayı ilk ostrakismos uygulaması değil, ilk başarıya ulaşan, yani sonucunda sürgünün gerçekleştiği ilk ostrakismos oylamasıdır. Dolayısıyla burada asıl dikkat edilmesi gereken konu sürgünün gerçekleşmesi için 6 bin yurttaşın oyunun gerektiğidir. Bu durum ise yukarıda bahsedildiği üzere ilk olarak MÖ. 487 yılında yaşanmıştır. Ostrakismos sonucu sürgüne gönderildiği bilinen son Atinalı ise Hyperbolos'tur (MÖ. 417). Sonrasında uygulama MÖ. 4. yüzyıla kadar sürse de başka hadise görülmemiştir.

Ostrakismos uygulaması eski Atina'nın siyasi tarihi için önemlidir. Zira bu mahkeme neticesinde Themistokles, Kimon ve Alkibiades gibi birçok önemli isim Atina'dan sürgün edilmiştir. Atina Agorası ve Keraimakos kazılarında çok sayıda ostrakon bulunmuştur.


KAYNAKLAR


Hornblower, S. (1999). The Oxford Classical Dictionary.

Pomeroy, S. B. - Burstein S. M., W. Donlan, J. T. Roberts, D. W. Tandy. (2020). Antik Yunan’ın Kısa Tarihi Siyaset, Toplum ve Kültür, (çev. Oğuz Yarlıgaş), İstanbul: Alfa Yayınları.

Sacks, D. (1995). Encyclopedia of Ancient Greek World.

Tekin, O. (2008). Eski Yunan ve Roma Tarihine Giriş, İstanbul: İletişim Yayınları.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Eski Yunan'da Kent Devleti (Polis) ve Özellikleri

Atina akropolisi, A.Savin (Public Domain) Polis (çoğul poleis) eski Yunan siyasal ve sosyal yaşamının en karakteristik örgütleniş biçimidir ve esasen eski Yunan'a özgü bir kavramdır. Kent devleti ise modern bir yakıştırmadır. Kent devleti Mezopotamya'da Erken Tunç Çağı'ndan bu yana örneklerini gördüğümüz eski bir siyasi oluşumdur. Kısacası kent devleti bir kent ve onun etrafındaki toprakları kapsayan belirli bir alandır ve bu alan bir bütün halinde bir siyasi birimdir. Yunanlar bu düzene "polis" adını vermişlerdir. Politika kelimesi de buradan gelmektedir. Polisin siyasi ve toplumsal yapısı doğu krallıklarındaki kentlerden farklıydı. Doğu kentlerinde iktidar gücünü tanrıdan aldığını iddia eden veya buna inanan ve doğrudan tanrı sayılan krallara aitti. Kral veya Firavun denilen bu yöneticilerin yetkileri sınırsızdı ve hakimiyetleri içerisinde yer alan bütün kentler onların mutlak otoritesine tabiydiler. Yunan polislerindeki yurttaşlık (politai) kavramı ve yeri geld

Kassandra'nın Hikayesi

Kassandra ve Aias'ı gösteren bir Roma freski, Pompeii (Public Domain) Kassandra Troia kralı Priamos ve Hekabe'nin kızıdır. Zengin bir kralın kızı olmasına rağmen Troia'nın malum sonu nedeniyle trajik bir kişiliği vardır. En kötüsü de bilicilik yeteneğine, olacakları önceden görmesine rağmen anlattıklarına kimseyi inandıramamış olmasıdır. Yıkım göz göre göre gelir ve kendisi de bunun bir parçası olur.  Kassandra'nın bilicilik yeteneğiyle ilgili iki hikaye anlatılır. Birincisinde, Kassandra, Helenos ismindeki erkek kardeşiyle birlikte Thymbra Apollon'unun şehir dışında bulunan tapınağında düzenlenen bir şenlikten sonra anne ve babası tarafından tapınakta unutulur ve geceyi orada geçirirler. Priamos ve Hekabe ertesi sabah çocuklarını almak için döndüklerinde gördükleri manzara karşısında korkuya kapılırlar. Zira iki tane yılan çocukları sarmış, gözlerini ve kulaklarını yalamaktadır. Anne ve babayı gören yılanlar ortadan kaybolur, ancak çocuklar duyuları arındığı için i