Ana içeriğe atla

Panteon


Panteon, Roma, Foto : M. Özveren.


Panteon, Eski Roma'nın en ünlü ve en iyi korunmuş yapılarından biridir. Kelime "tüm tanrıların tapınağı" anlamına gelir ve yapı adıyla uyumlu olarak Roma'nın tüm tanrıları için bir tapınak olarak inşa edilmiştir. Panteon ilk olarak MÖ. 27 - 25 yıllarında Roma'nın ilk imparatoru Augustus'un yakın dostu, damadı ve sağ kolu olan Romalı komutan ve devlet adamı Marcus Vipsanius Agrippa tarafından yaptırılmış, MS. 118 - 125 yılları arasında ise Roma imparatoru Hadrianus döneminde yeniden inşa edilerek bugünkü şeklini almıştır. Tapınağın alınlığında yer alan "M. AGRIPPA L.F. COS. TERTIUM FECIT" yani "Lucius'un oğlu M. Agrippa üçüncü konsüllüğünde yaptı" ifadesi tapınağı ilk yaptıranın Marcus Agrippa olduğunu göstermektedir.

Panteon geniş kubbeli çatısı sayesinde bir mühendislik harikası olarak görülür. Bu teknoloji Romalıların büyük yapılar inşa etmelerine imkan vermiştir. Panteon bunun en güzel örneklerinden biridir. Yapının çatısında "oculus" (göz) olarak adlandırılan bir açıklık mevcuttur. 8-9 metre genişliğindeki bu açıklığın nedeni hem kubbenin ağırlığını hafifletmek hem de iç mekanı aydınlatmaktır.

Panteon'un bu kadar iyi korunmuş olmasının nedeni yapıldığı dönemden günümüze sürekli kullanılıyor olmasıdır. Yapı MS. 7. yüzyılın başlarında kiliseye çevrilmiş olup günümüzde de katolik kilisesi için bir ibadet yeri olarak kullanılmaktadır. 2 bin yıldır ayakta olan Panteon, Roma kentinin en dikkat çeken tarihi yapılarından biridir.


Oculus
Panteon'un çatısındaki "oculus" olarak adlandırılan açıklık.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Eski Yunan'da Kent Devleti (Polis) ve Özellikleri

Atina akropolisi, A.Savin (Public Domain) Polis (çoğul poleis) eski Yunan siyasal ve sosyal yaşamının en karakteristik örgütleniş biçimidir ve esasen eski Yunan'a özgü bir kavramdır. Kent devleti ise modern bir yakıştırmadır. Kent devleti Mezopotamya'da Erken Tunç Çağı'ndan bu yana örneklerini gördüğümüz eski bir siyasi oluşumdur. Kısacası kent devleti bir kent ve onun etrafındaki toprakları kapsayan belirli bir alandır ve bu alan bir bütün halinde bir siyasi birimdir. Yunanlar bu düzene "polis" adını vermişlerdir. Politika kelimesi de buradan gelmektedir. Polisin siyasi ve toplumsal yapısı doğu krallıklarındaki kentlerden farklıydı. Doğu kentlerinde iktidar gücünü tanrıdan aldığını iddia eden veya buna inanan ve doğrudan tanrı sayılan krallara aitti. Kral veya Firavun denilen bu yöneticilerin yetkileri sınırsızdı ve hakimiyetleri içerisinde yer alan bütün kentler onların mutlak otoritesine tabiydiler. Yunan polislerindeki yurttaşlık (politai) kavramı ve yeri geld...

Laokoon ve Oğulları Heykeli

Laokoon ve Oğulları Heykeli, Vatikan Müzeleri, Foto : M. Özveren. Laokoon heykel grubu, tanrı Apollon tarafından gönderilen yılanların Troialı rahip Laokoon ve iki oğluna bir sunakta saldırmasını konu edinmektedir. Troia Savaşı sırasında içi savaşçı dolu tahta atın şehre alınmamasını öğütleyen Laokoon ve oğulları, Troia'nın yok edilmesine karar veren tanrıların isteğine karşı geldikleri için Apollon'un gönderdiği yılanlar tarafından öldürülürler. Heykel bu mitolojik hadiseyi tasvir etmektedir. Eserde baba ve iki oğlunun dramatik hayatta kalma mücadelesi canlandırılmaktadır. Yılanların Laokoon ve oğullarının bedenlerine dolanması, karakterlerin vücutlarındaki kasılmalar ile yüzlerindeki derin acı ve korku dikkat çekmektedir. Merkezde yer alan Laokoon ve solunda acıdan bayılmak üzere olan oğlu, en sağdaki diğer oğlu tarafından çaresizce izlenmektedir. Figürlerin acı içindeki vücutları ve çaresizce kurtulma çabaları etkileyici bir biçimde yansıtılmıştır.  Romalı Gaius Secundus Pli...

Alman Çeşmesi

Alman Çeşmesi, Sultanahmet Meydanı, Foto : M. Özveren. Alman Çeşmesi, Alman İmparatorluğu Kaiseri II. Wilhelm tarafından 1898 yılında Osmanlı topraklarına yaptığı ikinci ziyaretinde gördüğü ilgi ve sevginin de etkisiyle Sultan II. Abdülhamid ve İstanbul halkına hediye edilmiştir. Almanya'da yapılıp İstanbul'a getirilen çeşme, tarihi bakımdan büyük öneme sahip olan Sultanahmet Meydanı üzerine dikilmiştir. I. Ahmed Türbesi'nin karşısında yer alan çeşmenin mimarı Max Spitta'dır. Neo-Bizans üslubunda yapılan çeşmenin açılış tarihi 27 Ocak 1901'dir. Çeşme yaklaşan dünya savaşı öncesinde Türk-Alman siyasi yakınlaşmasının da bir göstergesidir.