Ana içeriğe atla

Horatiusların Yemini

 

Horatiusların Yemini, ressam Jacques Loius David, 1784.

Jacques-Louis David tarafından 1784 yılında yapılmış olan Horatiusların Yemini tablosu Neoklasizm (yeni klasikçilik) akımının ilk ve en önemli örneklerinden biridir. Fransız Devrimi'nden 5 yıl önce çizilmiş olmasına rağmen cesaret, onur, kahramanlık ve devlete bağlılığı ön plana çıkarttığı için devrimin ruhunu yansıtır. Tablo günümüzde Paris'teki Louvre Müzesi'nde sergilenmektedir.

Eser konusunu Roma tarihinden alır. Tabloda Romalı Horatiuslardan üç erkek kardeş, Alba Longalı Curiatiuslardan üç kişiyle yapacakları düello öncesinde kılıçları üzerine yemin etmektedir. Resmin merkezinde yer alan babaları ise onları desteklemektedir. Roma ve Alba Longa arasındaki savaş daha fazla kan dökülmemesi adına bu düello ile sonuçlanacak, düelloyu kazanan taraf aynı zamanda savaşı da kazanmış olacaktır. Erkek kardeşler son derece kararlı bir tavırla Roma için ölmeyi göze alarak vatansever bir duruş sergiledikleri sırada babaları da aynı kararlılıkla onları desteklemektedir. Ne kardeşlerde ne de babalarında en ufak bir duygu belirtisi yoktur.

Fakat diğer tarafta tabloda yer alan kadınlarda derin üzüntü ve çöküntü hakimdir. Çünkü beyaz elbiseli olan kadın Horatiusların kardeşidir, fakat dövüşe çıkacak Curiatiuslardan biriyle nişanlıdır. Hemen yanındaki kadın ise Curiatiuslara mensuptur ve hem bir Horatius olan eşi hem de kendi kardeşleri için üzülmektedir. Diğer kadın ise üzüntü içinde torunlarına sarılmış olan Horatiusların annesidir. 

Eserde kadınlar olacaklara mani olamamanın verdiği çaresizlik ve derin keder hissiyle resmedilirken erkekler örnek bir Romalı gibi son derece kararlı, cesur ve vatansever bir şekilde tasvir edilmişlerdir.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Eski Yunan'da Kent Devleti (Polis) ve Özellikleri

Atina akropolisi, A.Savin (Public Domain) Polis (çoğul poleis) eski Yunan siyasal ve sosyal yaşamının en karakteristik örgütleniş biçimidir ve esasen eski Yunan'a özgü bir kavramdır. Kent devleti ise modern bir yakıştırmadır. Kent devleti Mezopotamya'da Erken Tunç Çağı'ndan bu yana örneklerini gördüğümüz eski bir siyasi oluşumdur. Kısacası kent devleti bir kent ve onun etrafındaki toprakları kapsayan belirli bir alandır ve bu alan bir bütün halinde bir siyasi birimdir. Yunanlar bu düzene "polis" adını vermişlerdir. Politika kelimesi de buradan gelmektedir. Polisin siyasi ve toplumsal yapısı doğu krallıklarındaki kentlerden farklıydı. Doğu kentlerinde iktidar gücünü tanrıdan aldığını iddia eden veya buna inanan ve doğrudan tanrı sayılan krallara aitti. Kral veya Firavun denilen bu yöneticilerin yetkileri sınırsızdı ve hakimiyetleri içerisinde yer alan bütün kentler onların mutlak otoritesine tabiydiler. Yunan polislerindeki yurttaşlık (politai) kavramı ve yeri geld...

Laokoon ve Oğulları Heykeli

Laokoon ve Oğulları Heykeli, Vatikan Müzeleri, Foto : M. Özveren. Laokoon heykel grubu, tanrı Apollon tarafından gönderilen yılanların Troialı rahip Laokoon ve iki oğluna bir sunakta saldırmasını konu edinmektedir. Troia Savaşı sırasında içi savaşçı dolu tahta atın şehre alınmamasını öğütleyen Laokoon ve oğulları, Troia'nın yok edilmesine karar veren tanrıların isteğine karşı geldikleri için Apollon'un gönderdiği yılanlar tarafından öldürülürler. Heykel bu mitolojik hadiseyi tasvir etmektedir. Eserde baba ve iki oğlunun dramatik hayatta kalma mücadelesi canlandırılmaktadır. Yılanların Laokoon ve oğullarının bedenlerine dolanması, karakterlerin vücutlarındaki kasılmalar ile yüzlerindeki derin acı ve korku dikkat çekmektedir. Merkezde yer alan Laokoon ve solunda acıdan bayılmak üzere olan oğlu, en sağdaki diğer oğlu tarafından çaresizce izlenmektedir. Figürlerin acı içindeki vücutları ve çaresizce kurtulma çabaları etkileyici bir biçimde yansıtılmıştır.  Romalı Gaius Secundus Pli...

Yerebatan Sarnıcı

Yerebatan Sarnıcı'ndan bir görünüm, Foto : M. Özveren. İstanbul'un görkemli Roma dönemi yapılarından biri olan ve Sultanahmet'te yer alan Yerebatan Sarnıcı, Doğu Roma imparatoru I. Iustinianus döneminde (MS. 527 - 565) kentin su ihtiyacını karşılamak için inşa edilmiştir. Yapı 140 metre uzunluğa ve 70 metre genişliğe sahiptir. Sarnıcın içerisinde her biri 9 metre yüksekliğinde olan 336 tane sütun bulunmaktadır. Sarnıç, suyun içinden yükselen ve sayısız gibi görülen bu sütunlar nedeniyle halk arasında "Yerebatan Sarayı" olarak adlandırılmıştır. Sarnıcın üzerinde daha önce bir bazilika olduğundan yapı "Bazilika Sarnıcı" olarak da isimlendirilir. Sarnıçta bulunan ve sütun kaidesi olarak kullanılan iki Medusa başı oldukça dikkat çekicidir. Roma dönemi heykel sanatının güzel birer örneği olan bu Medusa başları sarnıç içerisinde ziyaretçilerin en çok dikkatini çeken objelerdendir. Bir görüşe göre sarnıca Medusa başı konulmasının nedeni yapıyı koruma amaçlıdır....