Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ocak, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Panteon

Panteon, Roma, Foto : M. Özveren. Panteon, Eski Roma'nın en ünlü ve en iyi korunmuş yapılarından biridir. Kelime "tüm tanrıların tapınağı" anlamına gelir ve yapı adıyla uyumlu olarak Roma'nın tüm tanrıları için bir tapınak olarak inşa edilmiştir. Panteon ilk olarak MÖ. 27 - 25 yıllarında Roma'nın ilk imparatoru Augustus'un yakın dostu, damadı ve sağ kolu olan Romalı komutan ve devlet adamı Marcus Vipsanius Agrippa tarafından yaptırılmış, MS. 118 - 125 yılları arasında ise Roma imparatoru Hadrianus döneminde yeniden inşa edilerek bugünkü şeklini almıştır. Tapınağın alınlığında yer alan "M. AGRIPPA L.F. COS. TERTIUM FECIT" yani "Lucius'un oğlu M. Agrippa üçüncü konsüllüğünde yaptı" ifadesi tapınağı ilk yaptıranın Marcus Agrippa olduğunu göstermektedir. Panteon geniş kubbeli çatısı sayesinde bir mühendislik harikası olarak görülür. Bu teknoloji Romalıların büyük yapılar inşa etmelerine imkan vermiştir. Panteon bunun en güzel örneklerinden ...

Sultanahmet Meydanı'nda Yer Alan Roma Dönemi Eserleri

1-) Dikilitaş Dikilitaş, Sultanahmet Meydanı, Foto : M. Özveren. Dikilitaş MS. 390 yılında dönemin Roma imparatoru I. Theodosius tarafından Hipodrom'a (bugünkü Sultanahmet Meydanı) dikilmiştir. Eser ilk olarak MÖ. 15. yüzyılda Mısır firavunu III. Thutmosis tarafından yaptırılmış, daha sonra MS. 390'da I. Theodosius tarafından gemiyle Mısır'dan İstanbul'a getirtilmiştir. Asvan granitinden yapılmış Dikilitaş'ın yüksekliği ilk yapıldığında 30 metreydi fakat alt bölümü tahrip olduğu için günümüzdeki yüksekliği kaidesiyle birlikte 24,87 metredir (kaidesiz 18,45 metre). Ağırlığı ise yaklaşık 200 tondur.  Dört cephesinde de hiyerogliflerin yer aldığı eserde III. Thutmosis'in tanrılara sunduğu zaferlerini anlatan kabartmalar yer almaktadır. Kaidesinde ise Roma dönemine ait imparator I. Theodosius, saray erkanı, görevliler ve halkı tasvir eden kabartmaların yanı sıra Yunanca ve Latince olmak üzere iki adet yazı mevcuttur. Theodosius Dikilitaşı olarak da bilinen eser 3574...

Urbino Venüsü

Urbino Venüsü, ressam Tiziano Vecellio, 1538. Urbino Venüsü, İtalyan rönesans ressamı Tiziano Vecellio'nun (1488/90 - 1576) en ünlü eseridir. 1538 yılında tamamlanan eser Floransa'daki Uffizi Galerisi'nde sergilenmektedir.  Eserde bir yatak üzerinde yanlamasına uzanmış güzel, balık etli bir kadın dikkat çekmektedir. Çiçek desenli bir yatağın ve buruşmuş beyaz bir çarşafın üzerinde yatmakta olan kadın, sağ eliyle bir çiçek demeti tutmakta sol eliyle ise cinsel organını kapatmaktadır. Başı bir yastık sayesinde yüksek bir pozisyonda durmakta olan kadının şehvetli bakışları cezbedicidir. Yatakta kadının ayak ucunda bir köpeğin uyuduğu görülmektedir. Urbino Dükü tarafından Tiziano Vecellio'ya sipariş edilen tabloda yer alan bu köpek sadakati temsil eder ve dükün yeni evlendiği eşinden sadakat beklediği şeklinde yorumlanır. Ressam yatakta uzanan kadını tanrıça Venüs (Eski Yunan'da Aphrodite) olarak tasvir etmiştir. Arka planda yer alan iki hizmetçi kadın ise bir sandık iç...

Antoninler Çeşmesi

Antoninler Çeşmesi, Foto : M. Özveren. Antoninler Çeşmesi, Burdur ilinin Ağlasun ilçesindeki Sagalassos antik kentinin yukarı agorasında bulunan tarihi bir çeşmedir. Yapıya "Antoninler Çeşmesi" denmesinin sebebi Antoninuslar hanedanına mensup olan Roma imparatoru Marcus Aurelius döneminde (MS. 161 - 180) yapılmış olmasıdır. Çeşme, şarap ve eğlence tanrısı Dionysos (Eski Roma'da Bacchus) onuruna yapılmış olup yapının en sağ ve en solunda bu tanrıya ait heykeller yer almaktadır. 28 metre genişliğe ve 9 metre yüksekliğe sahip olan çeşme Roma İmparatorluğu'nun prestij göstergesi olarak inşa edilmiştir. Çeşme MS. 6. yüzyılda meydana gelen bir depremde zarar görmüş, 650 yılında meydana gelen ikinci bir depremde yıkılmıştır. Çeşme yapılan çalışmaların neticesinde tekrar çalışır hale getirilip 2010 yılında ziyarete açılmıştır. 1800 yıllık Roma dönemi eseri olan Antoninler Çeşmesi, Sagalassos'un en dikkat çekici yapılarından birisidir. Çeşmeye farklı bir açıdan bakış.

Horatiusların Yemini

  Horatiusların Yemini, ressam Jacques Loius David, 1784. Jacques-Louis David tarafından 1784 yılında yapılmış olan Horatiusların Yemini tablosu Neoklasizm (yeni klasikçilik) akımının ilk ve en önemli örneklerinden biridir. Fransız Devrimi'nden 5 yıl önce çizilmiş olmasına rağmen cesaret, onur, kahramanlık ve devlete bağlılığı ön plana çıkarttığı için devrimin ruhunu yansıtır. Tablo günümüzde Paris'teki Louvre Müzesi'nde sergilenmektedir. Eser konusunu Roma tarihinden alır. Tabloda Romalı Horatiuslardan üç erkek kardeş, Alba Longalı Curiatiuslardan üç kişiyle yapacakları düello öncesinde kılıçları üzerine yemin etmektedir. Resmin merkezinde yer alan babaları ise onları desteklemektedir. Roma ve Alba Longa arasındaki savaş daha fazla kan dökülmemesi adına bu düello ile sonuçlanacak, düelloyu kazanan taraf aynı zamanda savaşı da kazanmış olacaktır. Erkek kardeşler son derece kararlı bir tavırla Roma için ölmeyi göze alarak vatansever bir duruş sergiledikleri sırada babaları d...

Oidipous

Oidipous ve Sphinks, ressam Jean-Auguste-Dominique İngres, 1808. Oidipous, Thebai kralı Laios ve İokaste'nin oğullarıdır. Henüz annesinin karnındayken bir kahin tarafından büyüdüğünde babasını öldüreceği ileri sürülür ve bu kehaneti engellemek için Laios tarafından bir dağda terk edilir. Oidipous daha sonra çobanlar tarafından bulunur ve hiç çocukları olmayan Korinthos kralı Polybos ve Merope'ye götürülür. Polybos ve Marope kendi çocukları gibi baktıkları bebeğe ayak bileklerindeki yaralardan dolayı "Şiş Ayak" anlamına gelen Oidipous adını verirler. Ancak Oidipous büyüyünce Polybos'un gerçek babası olmadığını öğrenir ve bunun üzerine gerçek ailesini bulmak üzere Delphoi kahinine danışmak için saraydan ayrılır. Delphoi kahini ona babasını öldürüp annesiyle evleneceğini söyler. Oidipous bu dönemde Daulis, Thebai ve Lebadeia yollarının kesiştiği Üç Yol'da şans eseri gerçek babası Laios ile karşılaşır ve bir yol verdin-vermedin tartışması nedeniyle öfkelenerek ger...

Akhilleus ve Aias’ı Oyun Oynarken Gösteren Amphora

  Akhilleus ve Aias'ı oyun oynarken gösteren MÖ. 540-530 tarihli bir amphora, ressam Atinalı Eksekias, Vatikan Müzeleri. Troia Savaşı'na katılan en güçlü savaşçı olan Akhilleus ve Telamon oğlu Aias'ı dama oynarken gösteren amphora, siyah figür tekniğinin en güzel örneklerinden biridir. Amphora MÖ. 540-530 civarında Atinalı Eksekias tarafından yapılmış ve imzalanmıştır. Vazo üzerinde Akhilleus ve Eksekias'ın isimleri de yer almaktadır. Eserde iki savaşçı karşılıklı oturmuş dama oynamaktadır. Her ikisi de oyun esnasında oldukça dikkatlidir. Akhilleus ikiliden başında miğfer olanıdır ve Aias'a göre biraz daha iridir. Ayrıca kıyafeti daha detaylı, el ve ayakları daha özenli çizilmiştir. Tüm bunların amacı Akhilleus'un üstün konumunu göstermektir. Eser günümüzde Vatikan Müzeleri'nde sergilenmektedir.

Hermaphroditos ve Salmakis

Hermaphroditos ve Salmakis, ressam Jan Gossaert, 1520. Erkek ve dişi cinsiyetlerini bünyesinde birleştiren bütün canlılara verilen Hermaphroditos ismi, aslında haberci tanrı Hermes ve aşk ve güzellik tanrıçası Aphrodite'nin oğullarını tanımlamaktadır. Anne ve babasının isimlerini çağrıştıran Hermaphroditos, nymphalar (kırlarda, sularda ve ormanlarda yaşayan periler) tarafından Frigya'da İda ormanlarında büyütülür. Daha sonra dünyayı dolaşmaya karar veren Hermaphroditos, Karia'da bulunduğu sırada çok güzel bir gölün kenarına gelir. Bu sırada Salmakis adında bir nympha onu görür ve aşık olur. Fakat genç adam bu aşka karşılık vermez. Salmakis onun cevabına rıza gösterir gibi yapar, fakat vakti gelince onu tuzağa düşürmek için pusuda bekler. Hermaphroditos suyun güzelliğine dayanamayıp içine girince pusuda bekleyen Salmakis aniden ona sıkıca sarılır ve bırakmaz. Ardından bedenlerinin hiç ayrılmaması tanrılara yalvarır. Salmakis'in yakarışlarını duyan tanrılar onları çift ci...