Ana içeriğe atla

Europa


Europa'nın Kaçırılışı, ressam Jean François de Troy, 1716.

Europa, Fenike kralı Agenor ve Telephassa'nın kızıdır. Günlerden bir gün Europa arkadaşlarıyla birlikte sahilde çiçek toplarken Zeus onu görür ve aşık olur. Ardından boğa kılığına girerek yanına yaklaşıp genç kızın ayaklarının dibine yatar. Hayvanın sevimli hareketleri ve uysallığı karşısında gözleri kamaşan Europa boğanın sırtına biner ve sahilde gezmeye başlar. Ancak bir süre sonra boğa şimşek gibi bir hızla denize koşarak Europa'yı kaçırır ve Girit Adası'na getirir. Zeus burada Europa ile birlikte olur ve ondan üç tane oğlu olur. Bunlar : Minos, Sarpedon ve Radamanthys'tir. Bu çocuklar daha sonra Europa ile evlenen Girit kralı Asterion tarafından evlat edinilirler.

Kızının kaçırılması nedeniyle büyük üzüntü duyan kral Agenor oğulları Phoiniks, Kiliks, Thasos ve Kadmos'u Europa'yı bulmadan geri dönmemek üzere dünyanın dört bir yanına gönderir. Fakat hiçbiri Europa'yı bulamaz ve geri de dönemedikleri için gittikleri yerlerde kendi isimlerini alan topraklara yerleşirler. Phoiniks, Fenike'ye, Kiliks, Kilikya'ya, Thasos, Thasos Adası'na ve Kadmos'ta önce Trakya ve daha sonra da Kadmeia'ya (Thebai olarak bilinen yer) yerleşir. Europa'nın adı da sonraları Avrupa kıtasıyla özdeşleşir.


KAYNAKLAR


Graves, R. (2010). Yunan Mitleri : Tanrılar, Kahramanlar, Söylenceler, (çev. Uğur Akpur), İstanbul: Say Yayınları.

Grimal, P. (2012). Mitoloji Sözlüğü : Yunan ve Roma, (çev. Sevgi Tamgüç), İstanbul: Kabalcı Yayınevi.

Kershaw, S. P. (2019). Yunan Mitolojisi Rehber Kitabı, (çev. Şefik Turan), İstanbul: Salon Yayınları.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Eski Yunan'da Kent Devleti (Polis) ve Özellikleri

Atina akropolisi, A.Savin (Public Domain) Polis (çoğul poleis) eski Yunan siyasal ve sosyal yaşamının en karakteristik örgütleniş biçimidir ve esasen eski Yunan'a özgü bir kavramdır. Kent devleti ise modern bir yakıştırmadır. Kent devleti Mezopotamya'da Erken Tunç Çağı'ndan bu yana örneklerini gördüğümüz eski bir siyasi oluşumdur. Kısacası kent devleti bir kent ve onun etrafındaki toprakları kapsayan belirli bir alandır ve bu alan bir bütün halinde bir siyasi birimdir. Yunanlar bu düzene "polis" adını vermişlerdir. Politika kelimesi de buradan gelmektedir. Polisin siyasi ve toplumsal yapısı doğu krallıklarındaki kentlerden farklıydı. Doğu kentlerinde iktidar gücünü tanrıdan aldığını iddia eden veya buna inanan ve doğrudan tanrı sayılan krallara aitti. Kral veya Firavun denilen bu yöneticilerin yetkileri sınırsızdı ve hakimiyetleri içerisinde yer alan bütün kentler onların mutlak otoritesine tabiydiler. Yunan polislerindeki yurttaşlık (politai) kavramı ve yeri geld...

Alman Çeşmesi

Alman Çeşmesi, Sultanahmet Meydanı, Foto : M. Özveren. Alman Çeşmesi, Alman İmparatorluğu Kaiseri II. Wilhelm tarafından 1898 yılında Osmanlı topraklarına yaptığı ikinci ziyaretinde gördüğü ilgi ve sevginin de etkisiyle Sultan II. Abdülhamid ve İstanbul halkına hediye edilmiştir. Almanya'da yapılıp İstanbul'a getirilen çeşme, tarihi bakımdan büyük öneme sahip olan Sultanahmet Meydanı üzerine dikilmiştir. I. Ahmed Türbesi'nin karşısında yer alan çeşmenin mimarı Max Spitta'dır. Neo-Bizans üslubunda yapılan çeşmenin açılış tarihi 27 Ocak 1901'dir. Çeşme yaklaşan dünya savaşı öncesinde Türk-Alman siyasi yakınlaşmasının da bir göstergesidir.

Yerebatan Sarnıcı

Yerebatan Sarnıcı'ndan bir görünüm, Foto : M. Özveren. İstanbul'un görkemli Roma dönemi yapılarından biri olan ve Sultanahmet'te yer alan Yerebatan Sarnıcı, Doğu Roma imparatoru I. Iustinianus döneminde (MS. 527 - 565) kentin su ihtiyacını karşılamak için inşa edilmiştir. Yapı 140 metre uzunluğa ve 70 metre genişliğe sahiptir. Sarnıcın içerisinde her biri 9 metre yüksekliğinde olan 336 tane sütun bulunmaktadır. Sarnıç, suyun içinden yükselen ve sayısız gibi görülen bu sütunlar nedeniyle halk arasında "Yerebatan Sarayı" olarak adlandırılmıştır. Sarnıcın üzerinde daha önce bir bazilika olduğundan yapı "Bazilika Sarnıcı" olarak da isimlendirilir. Sarnıçta bulunan ve sütun kaidesi olarak kullanılan iki Medusa başı oldukça dikkat çekicidir. Roma dönemi heykel sanatının güzel birer örneği olan bu Medusa başları sarnıç içerisinde ziyaretçilerin en çok dikkatini çeken objelerdendir. Bir görüşe göre sarnıca Medusa başı konulmasının nedeni yapıyı koruma amaçlıdır....