Ana içeriğe atla

Cincinnatus


Cincinnatus Roma'ya kanunları dikte etmek için sabanını bırakıyor, ressam J. Antonio Ribera, 1806.

Lucius Quinctius Cincinnatus MÖ. 5. yüzyılda erken cumhuriyet döneminde yaşamış patricii sınıfına mensup bir Romalıydı. Ayrıca MÖ. 460 yılının konsülüydü. MÖ. 458 yılına gelindiğinde Roma komşuları Sabinler ve Aequilerden kaynaklı bir tehlikeyle karşı karşıyaydı. Sabinlere karşı yapılan saldırı başarıya ulaşmıştı, ancak konsül Minicius ve ordusu Aequiler tarafından Algidus dağında pusuya düşürülerek kuşatılmıştı. Roma ordusu yok olabilirdi ve bu durum Roma'da büyük bir endişeye neden oldu.

Romalılar ne yapacaklarını düşündükleri bir sırada toplumun elit tabakasını temsil eden patriciiler bu durumu çözebilecek tek kişinin Cincinnatus olduğuna karar verdiler ve onu Roma'ya çağırdılar. Cincinnatus o sırada Tiber'in batısında kendi çiftlik arazisini sürüyordu. Habercilerden Roma ordusunun içinde bulunduğu zor durumu ve bunu çözmek için kendisinin diktatör seçildiğini öğrendi. Diktatörler Roma'da kriz dönemlerinde seçilen ve görev süresi 6 ay olan görevlilerdi. 

Diktatör seçilen Cincinnatus toprakla meşgul olmayı bırakıp togasını giyerek Roma'nın yolunu tuttu. 15 gün içerisinde bir ordu toplayıp Aequi ordusunu yenerek kuşatılmış Roma askerlerini kurtardı. Zaferinin ardından diktatörlükten istifa edip toprağını ekip biçmek üzere çiftliğine geri döndü. Cincinnatus ülkesi için ihtiyaç olduğunda örnek bir vatandaş gibi sorumluluk almaktan kaçınmamıştı. Görevi bitince ise makamından ayrılıp alçakgönüllükle çiftliğine döndü. Hikayesiyle nesiller boyunca gerçek bir Romalının nasıl olması gerektiği konusunda bütün Romalılar için bir sembol oldu.


KAYNAKLAR

Eskiçağ Kaynakları

Titus Livius, History of Rome.

Modern Kaynaklar

Hornblower, S. (1999). The Oxford Classical Dictionary.

Jones, P. (2019). Geldim Gördüm Yendim: Romalılar, (çev. Funda Sezer), İstanbul: Say Yayınları.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Eski Yunan'da Kent Devleti (Polis) ve Özellikleri

Atina akropolisi, A.Savin (Public Domain) Polis (çoğul poleis) eski Yunan siyasal ve sosyal yaşamının en karakteristik örgütleniş biçimidir ve esasen eski Yunan'a özgü bir kavramdır. Kent devleti ise modern bir yakıştırmadır. Kent devleti Mezopotamya'da Erken Tunç Çağı'ndan bu yana örneklerini gördüğümüz eski bir siyasi oluşumdur. Kısacası kent devleti bir kent ve onun etrafındaki toprakları kapsayan belirli bir alandır ve bu alan bir bütün halinde bir siyasi birimdir. Yunanlar bu düzene "polis" adını vermişlerdir. Politika kelimesi de buradan gelmektedir. Polisin siyasi ve toplumsal yapısı doğu krallıklarındaki kentlerden farklıydı. Doğu kentlerinde iktidar gücünü tanrıdan aldığını iddia eden veya buna inanan ve doğrudan tanrı sayılan krallara aitti. Kral veya Firavun denilen bu yöneticilerin yetkileri sınırsızdı ve hakimiyetleri içerisinde yer alan bütün kentler onların mutlak otoritesine tabiydiler. Yunan polislerindeki yurttaşlık (politai) kavramı ve yeri geld...

Laokoon ve Oğulları Heykeli

Laokoon ve Oğulları Heykeli, Vatikan Müzeleri, Foto : M. Özveren. Laokoon heykel grubu, tanrı Apollon tarafından gönderilen yılanların Troialı rahip Laokoon ve iki oğluna bir sunakta saldırmasını konu edinmektedir. Troia Savaşı sırasında içi savaşçı dolu tahta atın şehre alınmamasını öğütleyen Laokoon ve oğulları, Troia'nın yok edilmesine karar veren tanrıların isteğine karşı geldikleri için Apollon'un gönderdiği yılanlar tarafından öldürülürler. Heykel bu mitolojik hadiseyi tasvir etmektedir. Eserde baba ve iki oğlunun dramatik hayatta kalma mücadelesi canlandırılmaktadır. Yılanların Laokoon ve oğullarının bedenlerine dolanması, karakterlerin vücutlarındaki kasılmalar ile yüzlerindeki derin acı ve korku dikkat çekmektedir. Merkezde yer alan Laokoon ve solunda acıdan bayılmak üzere olan oğlu, en sağdaki diğer oğlu tarafından çaresizce izlenmektedir. Figürlerin acı içindeki vücutları ve çaresizce kurtulma çabaları etkileyici bir biçimde yansıtılmıştır.  Romalı Gaius Secundus Pli...

Yerebatan Sarnıcı

Yerebatan Sarnıcı'ndan bir görünüm, Foto : M. Özveren. İstanbul'un görkemli Roma dönemi yapılarından biri olan ve Sultanahmet'te yer alan Yerebatan Sarnıcı, Doğu Roma imparatoru I. Iustinianus döneminde (MS. 527 - 565) kentin su ihtiyacını karşılamak için inşa edilmiştir. Yapı 140 metre uzunluğa ve 70 metre genişliğe sahiptir. Sarnıcın içerisinde her biri 9 metre yüksekliğinde olan 336 tane sütun bulunmaktadır. Sarnıç, suyun içinden yükselen ve sayısız gibi görülen bu sütunlar nedeniyle halk arasında "Yerebatan Sarayı" olarak adlandırılmıştır. Sarnıcın üzerinde daha önce bir bazilika olduğundan yapı "Bazilika Sarnıcı" olarak da isimlendirilir. Sarnıçta bulunan ve sütun kaidesi olarak kullanılan iki Medusa başı oldukça dikkat çekicidir. Roma dönemi heykel sanatının güzel birer örneği olan bu Medusa başları sarnıç içerisinde ziyaretçilerin en çok dikkatini çeken objelerdendir. Bir görüşe göre sarnıca Medusa başı konulmasının nedeni yapıyı koruma amaçlıdır....