MÖ. 5. yüzyılda yaşadığı düşünülen Gnaeus Marcius Coriolanus, Roma toplumunun asilleri olan patriciilere mensup bir komutandı. Küçük yaşta babasını yitirmiş ve bu sebeple dul annesi Veturia tarafından yetiştirilmişti. Bu sebeple annesine çok düşkündü. Onun dilediği gibi bir eş almış ve evlendikten sonra bile annesiyle birlikte yaşamayı sürdürmüştür.
Gnaeus Marcius çocukluğundan itibaren iyi bir savaşçı olmaya istekliydi ve aynı zamanda silahlara da tutkuluydu. Gençlik yıllarında Romalılar italik kabilelerden biri olan Volscilerle savaş halindeydi. Roma ordusu MÖ. 493 yılında Volsci şehri Corioli'yi kuşatmıştı. Bu sırada Antium'dan gelen başka bir Volsci ordusu Romalılara saldırdı. Ayrıca Corioli'deki askerler de Roma ordusunun sayısını küçümseyerek aniden saldırıya geçtiler. Bu sırada Gnaeus Marcius topladığı küçük bir birlikle ortaya çıkıp hem saldıranları püskürttü hem de şehrin kapısından içeri girilmesini sağladı. Corioli bu şekilde ele geçirildi ve Marcius'a şehrin alınmasında gösterdiği çabadan dolayı Coriolanus soyadı verildi.
MÖ.491 yılına gelindiğinde ise Roma bir gıda sorunu ile karşı karşıyaydı ve Senatus ithal edilen tahılın önemli bir kısmının pleblere dağıltılması konusunu tartışıyordu. Coriolanus patriciilere mensup olması nedeniyle pleblere verilen haklara karşıydı. Bu nedenle onlara tahıl yardımı yapılmasının koşulunu pleblerin haklarını savunan tribunusluk makamının kaldırılmasına bağladı. Bu düşüncesi halkta tepkiye yol açtı ve yargılanmak üzere mahkemeye çağrıldı. Fakat Coriolanus mahkemeye çıkmayı reddedip gönüllü olarak Volscilerin ülkesine sürgüne gitti. Orada Volscileri Roma'ya saldırmaya ikna etti ve Volsci ordusunun başına geçerek Roma'yı kuşattı.
Coriolanus Romalılara oldukça kızgındı. Çünkü Roma için birçok çatışmaya girmiş ve hayatını tehlikeye atmış olmasına rağmen Roma'da istenmeyen adam ilan edilmişti. Bu kızgınlığını Volscilerle birlik olup Roma'yı kuşatarak açıkça göstermiştir. Coriolanus başlarda Roma'yı ele geçirmek konusunda çok kararlıydı. Diplomatik görüşmeler sonuç vermeyince çok sevdiği annesi Veturia ve eşi Volumnia'nın başını çektiği Romalı kadınlardan oluşan bir heyet kendisini kararından vazgeçirmek üzere yanına geldi. Coriolanus kadınların cesaretine hayran kaldı. Ne kadar kararlı olursa olsun annesinin Roma için yalvarmasına fazla dayanamayıp ona şunları söyledi : "Sen kazandın anne! Fakat bu, oğlunun yıkımına sebep olacağın bir zaferdir." (Appianos, III.3) Bu sözlerin ardından kuşatmaya son verip uzlaşma sağlamayı umarak beraberindeki orduyla birlikte geri döndü. Volscileri barışa ikna edebileceğini düşünüyordu, fakat durumu açıkladıktan sonra onlar tarafından taşlanarak öldürüldü.
Coriolanus'un hikayesi bu şekilde son buldu. Roma Cumhuriyeti ise büyük bir tehlikeyi atlatmıştı. Volscileri Coriolanus'u öldürmeye iten sebep kuşkusuz kendilerini Roma'yı ele geçirmeye inandırmışken kendisinin bu düşünceden vazgeçmiş olmasıydı. Bir başka ifadeyle hayal kırıklığına uğramışlar ve bunun acısını da Coriolanus'tan çıkarmak istemişlerdi. Volsciler daha sonra da Romalılarla mücadelelerini sürdürdüler, fakat neticede Roma'ya boyun eğmekten kurtulamadılar. MÖ. 4. yüzyılın sonlarında Roma hakimiyetine girerek asimile oldular.
KAYNAKLAR
Eskiçağ Kaynakları
Appianos, (2022). Roma Tarihi: İtalya, (çev. Okan Demir), İstanbul: Pinhan Yayıncılık.
Plutarkhos, (2011). Paralel Yaşamlar: Alkibiades ve Coriolanus, (çev. Meriç Mete), İstanbul: İdea Yayınevi.
Titus Livius, History of Rome.
İnternet Siteleri
Lendering, J. Gn. Marcius Coriolanus. Livius. https://www.livius.org/articles/person/coriolanus-gn-marcius/
Yorumlar
Yorum Gönder