Ana içeriğe atla

Byzantion'un Kuruluş Efsanesi


Zeus, Hera ve İo
Hera Zeus ile İo'yu buluyor, ressam Pieter Lastman, 1618.


Byzantion MÖ. 7. yüzyıl ortalarında Yunanistan'ın Megara kentinden gelen kolonistlerce kurulmuştur. Yerleşimin kuruluşu Eski Yunan tarihinde Büyük Kolonizasyon Dönemi (MÖ. 750 - 550) olarak adlandırılan dönem içerisindedir. Orta Yunanistan'da yer alan Megara bu dönemde birçok koloni kurmuştur. Kurmuş oldukları diğer koloniler arasında Byzantion'a ek olarak Khalkedon (Kadıköy), Selymbria (Silivri) ve Herakleia Pontike (Karadeniz Ereğlisi) gibi yerleşimler vardır.

Anlatılanlara göre Byzantion kentinin kurucusu, Megaralılar tarafından oikistes (kurucu) seçilmiş olan Byzas adında birisidir. Efsaneye göre Byzas, Poseidon ve Keroessa'nın oğludur. Annesi Keroessa ise Zeus ve İo'nun kızıdır. Zeus Argos kralı İnakhos'un kızı ve aynı zamanda bir Hera rahibesi olan İo'ya aşık olmuştur. Daha sonra eşi Hera'nın kıskançlığına kurban gitmesin diye onu bir ineğe dönüştürür. Fakat Hera ineğin kendisine verilmesini ister. Bu konuda son derece ısrarcı olduğu için Zeus ineği ona vermek zorunda kalır. Ardından tanrıça onu yüz gözlü dev Argos'un gözetimine verir. Zeus'un çok sevdiği İo'yu devden kurtarması gerekmektedir, bu işi başarabilecek tek kişi ise kurnazlığıyla ünlü olan haberci tanrı Hermes'tir. Hermes Argos'u büyüleyerek uyutur ve sonra onu öldürür. Fakat buna rağmen Hera, İo'nun peşini bırakmaz ve ona bir at sineğini musallat eder. Sinek ısırdıkça İo'nun canı yanmakta, yerinde duramamaktadır. İo Yunanistan'dan ayrıldıktan sonra Asya ile Avrupa'yı birbirinden ayıran boğaza gelir ve burayı yüzerek geçer. Bu nedenle bu boğaza "İnek Geçidi" anlamına gelen "Bosporos" adı verilmiştir. 

İo eskiçağda Khrysokeras (Altın Boynuz) olarak anılan Haliç'te Zeus'tan olan kızı Keroessa'yı dünyaya getirmiştir. Daha sonra Byzas annesinin doğduğu bu yerde bir kent kurar. Kentin adı ise kurucusundan dolayı Byzantion (Byzas'ın yeri) olur.


KAYNAKLAR

Grimal, P. (2012). Mitoloji Sözlüğü : Yunan ve Roma, (çev. Sevgi Tamgüç), İstanbul: Kabalcı Yayınevi.

Tekin, O. (2001). Byzas'tan I. Constantinus'a kadar Eskiçağ'da İstanbul: Eskiçağ Bilimleri Enstitüsü Yayınları.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Eski Yunan'da Kent Devleti (Polis) ve Özellikleri

Atina akropolisi, A.Savin (Public Domain) Polis (çoğul poleis) eski Yunan siyasal ve sosyal yaşamının en karakteristik örgütleniş biçimidir ve esasen eski Yunan'a özgü bir kavramdır. Kent devleti ise modern bir yakıştırmadır. Kent devleti Mezopotamya'da Erken Tunç Çağı'ndan bu yana örneklerini gördüğümüz eski bir siyasi oluşumdur. Kısacası kent devleti bir kent ve onun etrafındaki toprakları kapsayan belirli bir alandır ve bu alan bir bütün halinde bir siyasi birimdir. Yunanlar bu düzene "polis" adını vermişlerdir. Politika kelimesi de buradan gelmektedir. Polisin siyasi ve toplumsal yapısı doğu krallıklarındaki kentlerden farklıydı. Doğu kentlerinde iktidar gücünü tanrıdan aldığını iddia eden veya buna inanan ve doğrudan tanrı sayılan krallara aitti. Kral veya Firavun denilen bu yöneticilerin yetkileri sınırsızdı ve hakimiyetleri içerisinde yer alan bütün kentler onların mutlak otoritesine tabiydiler. Yunan polislerindeki yurttaşlık (politai) kavramı ve yeri geld...

Laokoon ve Oğulları Heykeli

Laokoon ve Oğulları Heykeli, Vatikan Müzeleri, Foto : M. Özveren. Laokoon heykel grubu, tanrı Apollon tarafından gönderilen yılanların Troialı rahip Laokoon ve iki oğluna bir sunakta saldırmasını konu edinmektedir. Troia Savaşı sırasında içi savaşçı dolu tahta atın şehre alınmamasını öğütleyen Laokoon ve oğulları, Troia'nın yok edilmesine karar veren tanrıların isteğine karşı geldikleri için Apollon'un gönderdiği yılanlar tarafından öldürülürler. Heykel bu mitolojik hadiseyi tasvir etmektedir. Eserde baba ve iki oğlunun dramatik hayatta kalma mücadelesi canlandırılmaktadır. Yılanların Laokoon ve oğullarının bedenlerine dolanması, karakterlerin vücutlarındaki kasılmalar ile yüzlerindeki derin acı ve korku dikkat çekmektedir. Merkezde yer alan Laokoon ve solunda acıdan bayılmak üzere olan oğlu, en sağdaki diğer oğlu tarafından çaresizce izlenmektedir. Figürlerin acı içindeki vücutları ve çaresizce kurtulma çabaları etkileyici bir biçimde yansıtılmıştır.  Romalı Gaius Secundus Pli...

Yerebatan Sarnıcı

Yerebatan Sarnıcı'ndan bir görünüm, Foto : M. Özveren. İstanbul'un görkemli Roma dönemi yapılarından biri olan ve Sultanahmet'te yer alan Yerebatan Sarnıcı, Doğu Roma imparatoru I. Iustinianus döneminde (MS. 527 - 565) kentin su ihtiyacını karşılamak için inşa edilmiştir. Yapı 140 metre uzunluğa ve 70 metre genişliğe sahiptir. Sarnıcın içerisinde her biri 9 metre yüksekliğinde olan 336 tane sütun bulunmaktadır. Sarnıç, suyun içinden yükselen ve sayısız gibi görülen bu sütunlar nedeniyle halk arasında "Yerebatan Sarayı" olarak adlandırılmıştır. Sarnıcın üzerinde daha önce bir bazilika olduğundan yapı "Bazilika Sarnıcı" olarak da isimlendirilir. Sarnıçta bulunan ve sütun kaidesi olarak kullanılan iki Medusa başı oldukça dikkat çekicidir. Roma dönemi heykel sanatının güzel birer örneği olan bu Medusa başları sarnıç içerisinde ziyaretçilerin en çok dikkatini çeken objelerdendir. Bir görüşe göre sarnıca Medusa başı konulmasının nedeni yapıyı koruma amaçlıdır....