Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Dikilitaş

Dikilitaş, Foto : M. Özveren Dikilitaş MS. 390 yılında dönemin Roma imparatoru I. Theodosius tarafından Hipodrom'a (bugünkü Sultanahmet Meydanı) dikilmiştir. Eser ilk olarak MÖ. 15. yüzyılda Mısır firavunu III. Thutmosis tarafından yaptırılmış, daha sonra MS. 390'da I. Theodosius tarafından gemiyle Mısır'dan İstanbul'a getirtilmiştir. Asvan granitinden yapılmış Dikilitaş'ın yüksekliği ilk yapıldığında 30 metreydi fakat alt bölümü tahrip olduğu için günümüzdeki yüksekliği kaidesiyle birlikte 24,87 metredir (kaidesiz 18,45 metre). Ağırlığı ise yaklaşık 200 tondur.  Dört cephesinde de hiyerogliflerin yer aldığı eserde III. Thutmosis'in tanrılara sunduğu zaferlerini anlatan kabartmalar yer almaktadır. Kaidesinde ise Roma dönemine ait imparator I. Theodosius, saray erkanı, görevliler ve halkı tasvir eden kabartmaların yanı sıra Yunanca ve Latince olmak üzere iki adet yazı mevcuttur. Theodosius Dikilitaşı olarak da bilinen eser 3574 yıldır varlığını sürdürmektedir. Ka
En son yayınlar

Yılanlı Sütun

Yılanlı Sütun, Sultanahmet Meydanı, Foto : M. Özveren. Yılanlı Sütun, Yunanların MÖ. 479'da Perslere karşı kazandıkları Plataia Savaşı'nın anısına Delphoi'deki Apollon Tapınağı'na dikilmiştir.  Savaş sonunda ele geçen bronz ganimetlerin eritilmesiyle yapılan bu eserdeki sütun üzerine Plataia'da Perslere karşı savaşan 31 Yunan kentinin adı yazılmıştır.  Yılanlı sütun denmesinin nedeni eserin en üst kısmında yer alan ve bir Apollon efsanesiyle ilişkili olan birbirine dolanmış piton cinsi üç başlı yılandır. Ancak eserin bu bölümü kopmuştur. Yılanların ikisi kayıpken, üçüncüsü 1848 yılında Ayasofya kazılarında bulunmuştur ve günümüzde İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nde sergilenmektedir. Yılanlı sütun MS. 324 yılında Roma İmparatoru I. Konstantinos tarafından İstanbul'a getirilmiştir. Burmalı Sütun olarak da bilinen sütun günümüzde Sultanahmet Meydanı üzerinde yer almaktadır.

Alman Çeşmesi

Alman Çeşmesi, Sultanahmet Meydanı, Foto : M. Özveren. Alman Çeşmesi, Alman İmparatorluğu Kaiseri II. Wilhelm tarafından 1898 yılında Osmanlı topraklarına yaptığı ikinci ziyaretinde gördüğü ilgi ve sevginin de etkisiyle Sultan II. Abdülhamid ve İstanbul halkına hediye edilmiştir. Almanya'da yapılıp İstanbul'a getirilen çeşme, tarihi bakımdan büyük öneme sahip olan Sultanahmet Meydanı üzerine dikilmiştir. I. Ahmed Türbesi'nin karşısında yer alan çeşmenin mimarı Max Spitta'dır. Neo-Bizans üslubunda yapılan çeşmenin açılışı 27 Ocak 1901 yılında yapılmıştır. Çeşme yaklaşan dünya savaşı öncesinde Türk-Alman siyasi yakınlaşmasının da bir göstergesidir.

Trevi Çeşmesi

Trevi Çeşmesi (Fontana di Trevi), Roma, Foto : M. Özveren. Trevi Çeşmesi (Fontana di Trevi), Roma'nın ve hatta Avrupa'nın en güzel çeşmelerinden biridir. 1732 yılında papa XII. Clement'in isteğiyle İtalyan mimar ve heykeltraş Nicola Salvi tarafından tasarlanan çeşme, 1762 yılında yine İtalyan mimar Guiseppe Pannini tarafından tamamlanmıştır. 26 metre yüksekliğinde ve 49 metre genişliğinde olan çeşme Roma'daki en büyük ve dünyadaki en ünlü çeşmelerden biridir. Fontana di Trevi, Barok mimari tarzı benimsenerek inşa edilmiştir. Trevi İtalyancada üç yol anlamına gelir. Üç yolun kesişim noktasında yer aldığı için çeşmeye Trevi Çeşmesi denilmektedir. Çeşmenin merkezinde heykeltraş Pietro Bracci'nin yaptığı deniz atları tarafından çekilen bir arabanın üzerinde duran ve tritonların eşlik ettiği Okeanos heykeli bulunmaktadır. Çeşmeyle bir bütün olan arkasındaki Palazzo Poli binasında zafer kemerinin solunda bereket, sağında ise sağlık heykeli yer almaktadır. Karşıdan bakınca

Gotlar Sütunu

Gotlar Sütunu, Foto : M. Özveren Gotlar Sütunu, Gülhane Parkı'nın sahile yakın kısmında, Topkapı Sarayı'nın dış bahçesinde yer almaktadır. Sütun Roma döneminden günümüze hiçbir değişikliğe uğramadan gelen en eski anıttır. 18.5 metre yüksekliğindeki sütun Prokonnesos (bugünkü Marmara Adası) mermerinden tek bir blok halinde yapılmıştır. Sütun başı Korinthos üslubunda  kartal arması ile süslüdür. Sütunun ismi kaidesinde yer alan latince bir yazıttan gelmektedir. Yazıt "FORTUNAE REDUCI OB DEVICTOS GOTHOS" yani "Gotları yenmemizle geri dönen talihe" şeklindedir. Yazıttaki bu ifade, sütunun Gotlara karşı kazanılan bir zaferin anısına dikildiğini göstermektedir. Genel inanışa göre sütun II. Claudius'un Gotlar'a karşı kazandığı bir zaferi anmaktadır. Fakat I. Konstantinos'un MS. 331 - 332 tarihlerinde Got kabilelerine karşı kazandığı galibiyetleri anması da muhtemeldir.  6. yüzyıl tarihçisi Lidyalı İonnes, sütun başlığının Yunan şans ve talih tanrıçası T

Konstantinos Sütunu

Konstantinos Sütunu (Çemberlitaş Sütunu), Çemberlitaş, Foto : M. Özveren. Konstantinos Sütunu (Çemberlitaş Sütunu), İstanbul'un Fatih ilçesindeki Çemberlitaş semtinde yer alan anıtsal bir sütundur. Günümüzde Çemberlitaş Sütunu olarak bilinen sütun, Çemberlitaş semtine de adını vermiştir.  I. Konstantinos MS. 11 Mayıs 330'da Byzantion'u (bugünkü İstanbul) Roma İmparatorluğu'nun yeni başkenti ilan ettiğinde kentte imar faaliyetleri başlatmış, bugün Çemberlitaş olarak adlandırılan bölgede kendi adıyla (Forum Constantini) bilinen bir meydan inşa ettirmiştir. Konstantinos'un zaferlerinin anısına dikilmiş olan sütun da bu meydanın tam merkezinde yer alıyordu.  Roma'daki Apollon Tapınağı'ndan sökülerek başkent ilan edilmesinin ardından Romalıların Nova Roma (yeni Roma) olarak adlandırdıkları kente getirilen sütun, Forum Constantini'nin tam ortasına dikilmiştir. Sütun her biri 3 ton ağırlığında ve 3 metre çapında olan bilezikler, 8 adet sutün ve 1 kaidenin birle

Laokoon ve Oğullarının Hikayesi

Laokoon ve Oğulları heykeli, Vatikan Müzeleri, foto : M. Özveren. Troia Savaşı'nın meydana geldiği dönemde yaşayan Laokoon, Troialı Antenor'un oğlu ve aynı zamanda Thymbra Apollonu rahibiydi. Karısının adı Antiope'ydi ve ondan iki oğlu olmuştu. Laokoon, Apollon'un kutsal heykeli önünde karısıyla sevişince tanrının öfkesini üzerine çekti.  Troia Savaşı'nın sonlarına doğru Yunanlar çatışmalardan istedikleri sonucu alamadıkları için bir hileye başvurdular. Sahilde büyük tahta bir at bırakıp, geri çekilmiş gibi yaparak gemileriyle birlikte Tenedos Adası'nın (bugünkü Bozcaada) ardına gizlendiler. Laokoon tahta atın şehre alınmaması gerektiği konusunda Troialıları uyarmış ve hatta ata bir mızrak fırlatmıştı. Troialılar Laokoon'u dinlemeyerek onu Poseidon'a kurban sunması ve dua etmesi için görevlendirdiler. Laokoon kendisine yardım eden iki oğluyla birlikte vazifesini yerine getirdiği sırada Apollon tarafından gönderilen iki korkunç yılan aniden oğullarına dol